Şu anda kalem oynatırken bir yandan gazeteye yazımı yetiştirme
telaşı içinde kalan son dakikaların baskısını üzerimde
hissediyorum; bir yandan da televizyonlarda CHP yetkililerinin
“Sandıkların henüz yüzde 39’u açıldı, bakmayın siz Anadolu
Ajansı’nın oyların yüzde 94’ünü sayılmış gösterme yalanına”
şeklinde açıklamalarını dinliyorum!..
Gelin de seçim sonuçlarına ilişkin yazı yazın kolaysa!..
Siz bu yazıyı okurken halime güler misiniz, ağlar mısınız yarın,
onu da bilemiyorum…
An itibarıyla en belirgin görünen, Türkiye’nin kaybettiği!..
Ve bu seçim sürecinde öne çıkan siyasi aktörlerin hepsinin
rahatlıkla “kazandık” diyebileceği…
Tayyip Erdoğan kazandı mı, şu an çoktan
meydanlarda naralar atanlara bakılırsa öyle… Devletin resmi ajansı
onu yüzde 52’de gösteriyor. CHP yetkililerinden gelen açıklamada da
yüzde 51 civarı oyu var YSK tarafından bildirilen yüzde 39 oya
göre… Elbette yine “Şaibe şaibe” diye yükselen sesler de var. Öyle
olsa da birazdan meydanlara çıkıp zafer konuşması yaparak “Allah
yâr ve yardımcımız olsun” diye noktalayabilir (ki ben bu yazıyı
ikinci kez gözden geçirirken o konuşmayı da yaptı!). Her halükârda
en çok oyu alan cumhurbaşkanı adayı… Öyle ya da böyle, yüzde 50
kabule hâlâ mazhar olmuş görünüyor.
Muharrem İnce kazandı mı, ona ilişkin yapılan yorumlara bakılırsa
evet, o da kazandı. Şu an ben bu yazıyı yazarken aldığı oy, yüzde
31’e yaklaşıyor ki partisinin neredeyse 40 yıldır görmediği bir oy
oranı bu… Kesin sonuç ne olursa olsun, artık onun CHP bünyesinde
bir lider olarak rüştünü ispatladığı ve istikbalinin de açık
olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.
Meral Akşener kazandı mı, neden olmasın! Artık
meşruluğunu ispatlamış, parlamentoda temsil...