Cübbeli Ahmet Hoca’nın içerisinden neşet ettiği Fatih-Çarşamba merkezli İsmailağa Nakşî Cemaati’nin kadın giyimi hususundaki katı tutumuna 1990’ların başında Londra’da aşina oldum. Benim araştırma yaptığım diğer Nakşibendi kolu, Şeyh Nazım Kıbrısî çevresinde alıp yürümüş bir söylentiyle…
nlatıldığı kadarıyla İsmailağa Cemaati şeyhi “Mahmut Hoca” (Ustaosmanoğlu) Londra’ya gelip kendisine bağlı Aziziye Camii’nde sohbet verdiğinde, bırakın başını örtenleri, uzun pardösü giyerek baştan aşağı tesettürlü kadınların dahi çarşafa girmedikleri için “kâfir” olduklarını söylemiş. Bu konuşmayı dinleyen kadınların çoğu camiden kaçmış.
***
Abartı var mıdır, belki… Fakat ateş olmayan yerden de duman çıkmaz mı, evet.
Çünkü “çarşaf-pardösü kavgası”, hemen hemen aynı yıllarda Türkiye’de de bir başka vesileyle, hem de hepimizin iyi bildiği bir isim, daha doğrusu “çift” üzerinden yine İsmailağa merkezli olarak gündeme gelmiştir.
Söz konusu çiftimiz, Emine-Tayyip Erdoğan’dır.
1991 genel seçimlerinde Refah Partisi’nden İstanbul 6. Bölge milletvekili seçilen Recep Tayyip Erdoğan, parti teşkilatı içinde tercih oylarında kendisini geçmiş Mustafa Baş’ın itirazı nedeniyle mazbatası iptal edilerek milletvekilliğinden olur.
Erdoğan’ın başını yakan, iddia edildiği kadarıyla eşinin çarşaflı değil pardösülü oluşudur.
Tevatür odur ki Emine Hanım’a karşı İsmailağa Cemaati’nin kadınları tarafından o dönemde kapı kapı dolaşılarak kampanya yürütülmüş ve karısı çarşaflı olan Baş’tan yana parti-içi tercih oylarının ağırlık kazanması sağlanmıştır.
***
Köprülerin altından çok su aktı.
Bugün İsmailağa Cemaati, Türkiye’de en geniş yaygınlığa sahip Nakşi çevrelerin belki birincisi. Ancak bu muazzam büyüme ile bağlantılı olarak cemaatin kendisine özgü tarikat adabını bihakkın sürdürmesi de zorlaşmış durumda.
Bu çevreyi başından beri bilenlerin ifadesiyle devir değişti, eski disiplin, denetim ve talepkârlık kalmadı. Cemaat büyüdükçe popülerleşti, popülerleştikçe de adap olarak esnedi, gevşedi, “gevredi”.
Çok taze bir örnek, cemaatin Türkiye’de en popüler, “spektaküler” (seyri hoş) ve fantastik ismi Ahmet Mahmut Ünlü, “namı-esas” Cübbeli Hoca’mızın kızının düğün “esvabı”...
Yüsra Ünlü, çarşaf ne kelime, gayet göz alıcı şekilde, adeta bir kuğu misali bembeyaz gelinliğiyle boy gösterdi iki gün önceki törende…