ABD Doları’nın amansız yükselişi karşısında
ciddi ekonomik kaygılara kapılmış olduğumuz şu süreçte
Cumhurbaşkanı Erdoğan çıktı ve krizin üzerine en
iyi bildiği, belki de tek bildiği yolla gitti.
Önce memleketi Rize’nin Güneysu ilçesinde çıktı
hemşerilerinin karşısına ve “Onların dolarları varsa, bizim de
halkımız, Hakk’ımız, Allah’ımız var, hiç endişelenmeyin” dedi.
Sonra sel felaketinin yaşandığı Ordu’nun Ünye ilçesinde,
meydandakilere bol coşku da vererek aynı minval üzere devam
etti:
“Bu millet azizdir, bu millet güçlüdür, bu
millet inançlıdır ve bu millet düştüğü yerden kalkar. Hiç bundan
endişeniz olmasın. Eyvah dolar yok demeyin ha! Onların doları varsa
bizim Allah’ımız var, rahat olun.”
Gerçi böyle diyor ama hemen ardından da “Bu
ne perhiz bu ne lahana turşusu” diye düşündürürcesine şöyle
devam ediyor: “Gelin yastığınızın altında dolarlar varsa,
Euro’lar varsa, altınlar varsa çıkarın. Hemen bunları bankalara
vererek Türk Lirası’na çevirelim ve bunlara en önemli istiklal ve
istikbal savaşını bu alanda verelim.”
***
Bakar mısınız şu işe! Yahu dolar bu kadar
değersizse Allahuteala karşısında, neden onları bana verin demeye
getiriyorsunuz böyle?!.. “Bize Allah yeter” diyorsanız
niye yastık altındaki dolarlara göz diktiniz? “Yakın gitsin o
dolarları” desenize?..
Tabii milletten dişe dokunur bir destek de
halihazırda gözlenebilmiş değil. Bankalara yastık-altı dolarların
aktığına dair bir emare yok.
“Reis”, “Komutan”, “Emîrü’l-mü’minîn”
diye yere göğe sığdıramadıkları kişinin çağrısına niye böyle bîgâne
kalıyor bu insanlar peki? Kim bilir, belki doların da Allah’ı var
diye düşündüklerinden olabilir mi dersiniz?!..
***
Vatandaş İngilizceye ne ölçüde hâkim
bilinmez tabii ama ellerindeki dolarların üzerinde büyük harflerle
yazılı “In God We Trust” sözünün anlamına aşina olunması
da pekâlâ mümkün…
“In God We Trust”, ABD madeni
paralarının da banknotlarının da üstünde karşımıza çıkan ve
Birleşik Devletler’in resmi “motto”su (sloganı) kabul
edilmiş bir söz. Genelde “Tanrı’ya güveniriz” diye gayet
harcıâlem, üstünkörü çevirmek âdetten onu… Oysaki İslami bağlamda
tıpkısının aynısı sayılabilecek taş gibi bir karşılığı
var.
“Tevekkeltü alallâh” bu.
Allah’a sığınır, güvenir, itimat eder, her şeyi
ona bırakır, ondan bekleriz şeklinde genişçe açımlanabilecek bir
deyiş bu. Kur’an’da sık sık geçer: “Allah’a tevekkül
ediniz”. O yüzden müminler de sık sık der: “Allah’a
tevekkül ederiz.”
İngilizcesi, Amerikancası da işte “In God
We Trust”. Nerede yazıyor? Vatandaşın yastığının altındaki
dolarların üzerinde!..
O zaman milleti nasıl ikna edeceksiniz doların
Allah’ı olmadığına?.. Ha, diyorsanız ki Allah ayrı, Tanrı ya da
“God” ayrı, onu bilmem… Ama bildiğim bir şey varsa
Tevrat’ta da İncil’de de Türkçe tercümeleri okuyun, hep Rab, Allah,
“Rab Allah” geçmekte...
İnanılan ilah aynı değil mi, aynı. Demek ki
buradan da çıkış yok. Öyle ya da böyle doların da Allah’ı var
yani…
***