AKP’nin cumartesi günü gerçekleşen 5.
kongresinde Beşir
Atalay’dan AhmetDavutoğlu’na
kadar en kıdemli şahsiyetlerin ağzından düşmeyen bir “Erdemliler”
deyişi vardı. Davutoğlu “erdemli ve bilge lider” olarak takdim
edilerek salona girdi. Konuşmasında da AKP’nin bir
“siyasi erdemliler hareketi” olarak doğduğuna ve onların
siyaseti hikmetle, irfanla birleştirdiklerine vurgu
yaptı.
“Erdemliler”, henüz “Adalet ve Kalkınma Partisi” adı ufukta
belirmemişken söz konusu harekete doğuş verecek ekibin kendisini
tanımlamak için uygun bulduğu isimdi. İlginç olan, 2001’de dolaşıma
sokulmuş deyişin ne AKP’nin ilk iktidar döneminde, ne bu iktidarın
olgunlaştığı dönemde ve ne de “mutlak iktidar”la bozulup,
zehirlenip ülkeyi tümüyle zehirler hale geldiği son birkaç yılda
hiç telaffuz edilmediği halde şimdi bu kongrede öne çıkarılıyor
olması. Tuhaf olan da “Erdemliler”in altyapısını oluşturan ruhun,
ilkelerin ve şahsiyetlerin esamisinin okunmadığı ve de Parti’nin bu
tabiri hiç hak etmeyecek kirli sularda yüzdüğü zamanda böyle bir
girişimde bulunulması…
Deyişi ilk kimin kullandığını araştırmadım. Ancak onu ilk kimin ağzından duyduğumu çok net hatırlıyorum ve ilk işlerliğe sokanlardan birinin o olabileceğini kuvvetle tahmin ediyorum. Bu kişi, Abdullah Gül’dür. 2001 yılı yaz aylarında Fazilet Partisi bünyesinden kopmuş bir grubun sözcüsü olarak kendilerinin Erbakan’la özdeş siyasi-ideolojik anlayıştan farklı bir çizgide yol alışlarını tanımlamak üzere kendilerine “Yenilikçi” diyenlere karşı, “Bize illa ki bir isim verilecekse bu ‘Erdemliler’ olabilir” demişti. O dönem bunun üzerine kaleme aldığım bir yazıda da “Fazilet”in öz-Türkçesi olan “Erdem” sözcüğünü kullanarak kendilerini içerisinden çıktıkları politik-ideolojik gelenekten ayıran bu oluşumun neyineleri temsil ettiklerine değinmiştim.