Recep Tayyip Erdoğan, siyasi hayatı boyunca pek çok engelle karşılaştı, zorluklar yaşadı, badireler atlattı.
Bunlar arasında politik kariyerinin nispeten erken aşamalarında vuku bulmuş biri de parlamenter siyasetin ilk kez eşiğine geldiği, Meclis’ten içeriye tam adımını atacakken ayağına takılan çelmeydi.
Ve o çelmede, muhtemel bir tarikat hamlesi vardı!..
Tarikat parmağı
Erdoğan 1991 genel seçimlerinde Refah Partisi, Islahatçı Demokrasi Partisi ve Milliyetçi Çalışma Partisi’nin seçim ittifakından İstanbul 6. Bölge’de ilk sıradan milletvekili adayı oldu. Kazandı... Ve kaybetti!..
Evet, kazandı, sonra da kaybetti. Çünkü, mazbatasını da aldığı halde tercihli oy sistemi nedeniyle parti içinde tartışmalar baş göstermişti. Erdoğan sandıktan çıkmış olsa da parti teşkilatı içinde tercih oylarıyla onu geçmiş arkadaşı Mustafa Baş, Yüksek Seçim Kurulu’na yapılan itiraz ve Kurul’un da bunu kabul etmesi üzerine milletvekili oldu. Erdoğan’ın 11 gün taşıdığı mazbatası iptal edildi.
Tercih oylarının böyle çıkmasının altında “tarikat parmağı” olduğu, bugün hâlâ dillendirilen ve tartışılan bir konu. Burada, dönemin önde gelen iki Nakşibendi çevresi ile bağlantılı, fakat birbiriyle ihtilaflı iddialar var.
Çarşaf - pardösü
Bir iddia, Ruşen Çakır ve Fehmi Çalmuk’un Erdoğan’ın erken dönem (AKP iktidarı öncesi) kültürel, ideolojik ve politik biyografisini etraflıca sundukları kitaplarında da (“Recep Tayyip Erdoğan-Bir Dönüşüm Öyküsü”, 2001, s. 56) yer aldığı üzere, ‘İsmail Ağa’yı işaret eder. Buna göre İsmail Ağa ve İskenderpaşa Nakşi cemaatlerinin kadın müntesipleri arasında “tesettür ölçüsü” noktasında bir tartışma yaşanmaktaydı. İsmail Ağa çevresi, kadının çarşaf giymesinde ısrarlıydı. İskenderpaşa çevresi ise pardösüyü yeterli görüyordu.