Darbe girişiminin başarısız olduğunu vurgulamak, sonrasında
sürdürülen bazı tartışmalara bakacak olursanız zor. Özellikle ana
akım görsel medyadaki programlar izlendiğinde “15 Temmuz”un
aklımıza darbe yapmayı başardığını düşünmek için fazlasıyla veri
var!..
Olup biteni sosyal-beşeri bilimlerin analiz çerçevesinde ele
almanın, bir zamanlar bu bakımdan hassasiyeti hasbelkader
sürdürmeye çalışan mecralarda dahi kalmadığını görüyoruz.
Bir dönem bazı kıyıda-köşede kalmış kanallarda karşımıza çıkan,
komplo teorileriyle, ezoterik şarlatanlıklarla, parapsikolojik
safsatalarla, eskatolojik şaklabanlıklarla dolu argümanları, şimdi
merkez medyada FETÖ bağlamında “ciddi ciddi” konuşulurken
gözlemliyoruz.
İşin cılkı çıktı, böyle rezillik olmaz diye tepki gösterdiğimizde
ise anlatmak istediğimizle hiç alâkası olmayan, geneldeki sorunu
görmekten aciz, eleştirimizi kişiselleştiren, çocuksu, zavallı
tepkiler alıyoruz.
Mesela CNN Türk’te Didem
Arslan Yılmaz’ın gece yarılarına
kadar adeta mistik- fantastik bir ajan-polisiye dizi gibi akıp
giden programında eski Cemaat imamı, şimdi sıkı itirafçı bir zattan
FETÖ’nün “Deccal Hareketi” olduğunu öğrendik!..
Yaşadığımız korkunç trajediden böylesi bir “komedi” çıkarın! Sonra
tartışmasını rasyonaliteden uzak fantastik düzlemlerde
sürdürdüğünüz birinin iadesi talebiyle dünyaya dosyalar
gönderin!..
Ve elbette elâlemin iade talebinizi değerlendirirken dosyalar kadar
memleketinizde sürdürülen bu tartışmalara bakacağını da
unutmayın!..
“Deccal”in bir kötü figür olarak yer aldığı, ama esas itibarıyla
iyiliği temsil eden bir “kurtarıcı” beklentisine dayalı mesiyanik
anlatılar, daha genel adıyla “milenaryanizm” sadece İslâm’da yok.
Sadece üç büyük tektanrıcı dine özgü de değil. Arizona’daki Hopi
yerlilerinin inanç sisteminde bile karşılığını bulabileceğimiz bir
“eskatoloji” söylemi bu. Yani, kıyamete yakın zamanda dünyadaki
sefalete son verip inananları kendisinin kılavuzluğunda selamete
erdirecek bir kutsi şahsiyet beklentisi. Yahudi-Hıristiyan
gelenekte Mesih, İslâmda ise Mehdi...
Ancak İslâm söz konusu olduğunda bu, Şiîlikte inancın merkezi bir
motifî olsa da Sünni dünyada o kadar ciddiye alınmaz ve ulemanın
çoğu bu konuya kuşkucu açıdan yaklaşır. Sorun bakalım mesela
Diyanet İşleri Başkanı Görmez’e, ne anlatacak
size?!