Tayfun Atay Cumhuriyet Gazetesi

Hakikat yuvarlandıysa dünya düzdür!

Hakikat-sonrası (“post-truth”) dünyada “Düz-dünyacılık” değil de ne öne çıkacaktı ki?! Buyurun o zaman “Birinci Uluslararası Düz Dünya Konferansı”na!.. ABD’nin Kuzey Carolina...

22 Kasım 2017 | 153 okunma

Hakikat-sonrası (“post-truth”) dünyada “Düz-dünyacılık” değil de ne öne çıkacaktı ki?!
Buyurun o zaman “Birinci Uluslararası Düz Dünya Konferansı”na!..
ABD’nin Kuzey Carolina eyaletinin başkenti Raleigh’de düzenlenen konferans, 249 dolar bilet paralarını gözünü kırpmadan ödeyen 400 kadar katılımcının eşliğinde gerçekleşti.
Bu yine de gayet mütevazı bir başlangıç. Önümüzdeki yıl düzenlenecek ikinci konferansa 1500 dolayında katılımcı bekleniyor.
Ancak bu sayı da yanıltmasın sizi. Konferansa bir “onur konuğu” gibi katılan “teorisyenMark Sargent’in YouTube’de işlerlikte olan “Düz Dünya” kanalının 43 bin takipçisi var!..

***

Düz-dünyacılar, adı üstünde, dünyanın bir küre değil “disk”, yani bize daha aşina deyişle tabak ya da tepsi gibi olduğunu ileri sürüyor.
Onlar, NASA başta olmak üzere pek çok bilim kuruluşunun insanları dünyanın yuvarlaklığına inandırmak için komplolar düzenlediğini söylüyorlar.
Aya ayak basma da, dünyanın uzaydan görünüşü diye önümüze konulan uydu fotoğrafları da bu komploların başta gelenleri olarak “gerçeği” saklamaya dönük…
Dünyanın düz olduğu “gerçeği”ni…
Merkezinde yuvarlak bir buz kütlesi, kenarlarında ise Antarktika bulunan ve en uçta buzdan duvarla sarmalanmış bir dünya “gerçeği”ni…

***

Bilimin insanları Tanrı’dan uzak tutmak için tasarlanmış bir etkinlik olduğunu ileri süren düz-dünyacılık, 20’nci yüzyılda ABD’de evrimsel düşünce karşısında yükselen yaratılışçılığın en uç, daha doğrusu “uçuk” dalgası olarak kaydedilebilecek bir pozisyon.
Yaratılışçılık, pek çok ara renge sahip bir spektrum olarak çıkar karşımıza. En uçta işte bu düz-dünyacılar var.
Sonra dünyanın yuvarlak olduğunu kabul etmekle birlikte, merkezinde güneşin değil dünyanın bulunduğu bir uzay sistemi inancındaki “Yer-merkezciler” var.
Onlara modern fiziğin, kimyanın, biyolojinin bilgi çerçevesini tümüyle reddetmeyen “Genç-dünya yaratılışçıları” eklenir. Bunlar hâlâ kutsal kitaptaki yaratılış anlatısından “hesapla” dünyanın yaşını kendi döneminde 4004 olarak belirlemiş 17’nci yüzyıl İrlanda başpiskoposu James Ussher’in izindeler.
Oradan da bilimsel bulguların dünyanın yaşının çok daha eski olduğunu ortaya sermesine itiraz etmeyip bunu dinsel inançla kaynaştıran “Eski-dünya yaratılışçıları”na açılır yelpaze... Onlara göre de dünya çok eskiden Tanrı tarafından yaratılmış ama sonra yine Tanrı’nın denetimi ve gözetimi altında değişmiştir (bir tür “evrimci-yaratılışçılık”).

***

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Kalacak bir türkü söyler gideriz 10 Eylül 2018 | 3.904 Okunma Kovboylar yetmez, kotu da yasaklayın! 05 Eylül 2018 | 3.542 Okunma Betona tapanların mabedi yapıldı 03 Eylül 2018 | 3.675 Okunma Bir insanlık ibadeti: Cumartesi Anneleri 20 Ağustos 2018 | 156 Okunma ‘Eşkıya’nın namusu Deniz’den soruldu! 15 Ağustos 2018 | 2.575 Okunma