Yarın 1 Mayıs ve elbette çok anlamlı, değerli bir gün. “Bayram”ı OHAL karanlığına rağmen inadına kutlayacağız. Fakat bugün, yani 30 Nisan da göz ardı edilmemesi gereken bir gün.
73 yıl önce bugün, 30 Nisan 1945’te Adolf Hitler, uzatmalı sevgilisi (ve sadece bir gün önce evlendiği) Eva Braun ile birlikte intihar etti.
Hitler’i biz hep dehşetli bir muktedir olarak geriye bıraktıklarıyla hatırlıyoruz: Yahudi soykırımı, toplama kampları, gaz odaları, SS’ler, Gestapo… Ya da kendisine adeta taparcasına bağlı kitleler önünde yaptığı ateşli/dehşetli konuşmalar…
Hâlbuki (birkaç yıl önce Ankara’da “barış, demokrasi, özgürlük” yolunda inanç ve direncimizi tazelemeye dönük bir etkinlikte yan yana olduğumuz Sibel Özbudun’un dikkat çektiği üzere) Hitler’i o korkunç kudret hali ile değil; bir odada acz içinde canına kıyarken hatırlamak gerekir asıl... Yaptıklarının bedelini kendi eliyle kendisine ödettirircesine diktatörlük serüveninin bu en son, çaresiz, zavallı, kaybetmiş noktasında hatırlamak ve herkese hatırlatmak gerekir onu!..
O yüzden 30 Nisan önemlidir, anlamlıdır ve hadi söyleyelim, “değerli”dir. Çünkü baskı altında sık sık unuttuğumuz bir şeyi; karanlığın süreksizliğini, onun kendi içinde boğulup aydınlığın er geç yüzünü göstereceğini hatırlamaya vesiledir.
***
Oysa kendi “30 Nisan”ına gelene kadar neler neler yapmıştı o haşmetli diktatör?! Spotlar aktaralım!..
***
“Kendince Almanya’yı yeniden güçlü devlet yapıp Yahudiler başta olmak üzere ‘para kralları’nı dize getirerek herkese iş ve ekmek sağlayacağını söylemiş ve milyonlarca umutsuz insan üzerinde umut yaratmıştı. Ama asıl amacını bir söylevinde netleştirdi: Eski devleti yıkmanın yeterli olmadığını, yeni devletin önceden kurulmuş olması ve elde hazır bir halde bulunması gerektiğini anladık. Bundan sonra yapılacak iş eski devletin son kalıntılarını yok etmekti. Anayasanın sağladığı haklara sahip olunca, doğruluğuna inandığımız yolda devleti yeniden kuracağız!”
***