Kurtlar Vadisi (KV) 13’üncü sezonuyla bayram öncesi karşımızdaydı. Dile kolay 2003’ten beri ülke bu diziyle yatıp kalkıyor. Maşallah diyoruz!..
Çok zaman geçti ama hatırlanacaktır, başlangıçta KV bugünkünden farklı bir “politik” rotada seyretmekteydi. 2000’lerin başları, ulusalcı komplo teorilerinin ön aldığı yıllardı ve KV’nin tematik dokusunda daha “laik” bir Türkçü- milliyetçi dinamik hissedilir durumdaydı.
Sonra keser dönüp sap dönünce politikada olduğu gibi kurmacada da hesap döndü ve “post-seküler”, “proİslamik” sulara yelken açıldı. Laik-ulusalcı komplo teorilerinin ve “ötekileştirme” itkilerinin yerinde muhafazakârİslâmcı olanların ağırlık kazanmaya başladığına şahit olduk. Özellikle politik dinbazlığın dozu Türkiye’de günbegün arttığı gibi, KV’de de bölüm be bölüm arttı.
Dizide “Biz”i temsil eden karakterler artık alabildiğine dinsellikle sarmalanmaktaydı. “Maşist” aksiyon dizimizin ne yaparsa yapsın sıfırlayamayacağı cinsellik katkısını ise “düşmanöteki” kategorisinin “dişiler”i sağlar oldu. “Yabancı” hep cinselliğe çeken bir ayartma, fitne- fesat olurken “dost”, dinselliğe açılan kapıydı. Sezonlar boyu başkahramanımız Polat Alemdar’ın (Necati Şaşmaz) üvey (daha doğrusu “manevi”) babası, ama esasen Polat’ın ekibinin tümüyle “baba”sı, Ömer Baba (Emin Olcay) oldu bu. Onunla dizinin arasına Kuran kıraati, peygamber kıssaları, evliya menkıbeleri yerleştirilerek seyirciye vurdulu-kırdılı tempoda haşince akıp giden kurguda hep bir manevi nefes alma imkânı sunuldu.