Tayfun Atay Cumhuriyet Gazetesi

Ölüm, adın ‘Şöhret’ olsun!

Bilenler, başlığın esin kaynağını çıkaracaktır; bizim 10’lu yaşlarımız “Ölüm adın kalleş olsun” şiarıyla geçti. Enver Gökçe’nin bu dizesi, Ankara’da...

30 Ağustos 2017 | 108 okunma

Bilenler, başlığın esin kaynağını çıkaracaktır; bizim 10’lu yaşlarımız “Ölüm adın kalleş olsun” şiarıyla geçti.

Enver Gökçe’nin bu dizesi, Ankara’da oturduğumuz apartmanın bodrum katında kalan üniversite öğrencisi “devrimci” gençlerin duvarında boya ile yazılıydı. Kolay değil, evden çıkıp geri dönmeme ihtimalinin büyük olduğu, günde 20 kişinin sokaklarda sağlı-sollu öldürüldüğü yıllardı.

Şimdi de bu dizeyi yastık-altı yaparak yaşayanlarımız elbette var!..

Ama hemen herkesin ille de “meşhur olmak” (ve meşhur “kalabilmek”) için can attığı “Meşhuriyet Çağı” dünyasında o dizeden başlıktaki çağrışıma varmayı mümkün kılan veriler de bu memlekette karşımıza gelmiyor değil…

Ve ben, “Vatan Şaşmaz-Filiz Aker” isimleri etrafında gerçekleşmiş elim hadiseye bu başlık altında bakmanın hem mümkün, hem de uygun olduğunu düşünüyorum.

***

Oyuncu-sunucu Vatan Şaşmaz’ın bir otel odasında eskiden sevgili olduğu, ama maddi/manevi uzatmalı bir ilişkiyi de hâlâ sürdürdüğü Filiz Aker tarafından öldürülmesi, üzüntülü suratlar arkasında cevval bir şevkle lime lime medyatikleştirilmekte üç gündür…

Biri cinayet, diğeri intihar sonucu hayatını kaybetmiş iki insanın otel odasına art arda gelişleri de, sonrasında odadaki kanlı görüntüleri de irili ufaklı ekranlarda karşımızda hep…

Trajikomik olan şu ki bu görüntüleri sosyal medyada hemen herkesin sergilediğinden yakınan ama aynı görüntüleri ha bire ekranda tutarak televizyon programı yapanlar var!

Ben, en son Vatan’ın henüz kazılmış boş mezarının başında çekim ve yayın yapılırken bıraktım izlemeyi yazının başına oturmak için!..

***

Filiz Aker’in (gerçek adı Fatma Bayer) yeğeni Dora’nın hem olayın uzun yıllar öncesine giden arka planını, hem de ölüme giden yolun her adımını saniye saniye anlattığı uzun konuşmasını izledim.

Diğer yeğen Gürbüz Bayer’in, “Onu [Vatan’ı] çok sevdiğini söylüyordu; sırtımdan vurdu beni diyordu; her yerde onu görüyorum diyordu” şeklinde ağlamaklı tonda sarf ettiği sözleri de izledim.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Kalacak bir türkü söyler gideriz 10 Eylül 2018 | 3.904 Okunma Kovboylar yetmez, kotu da yasaklayın! 05 Eylül 2018 | 3.542 Okunma Betona tapanların mabedi yapıldı 03 Eylül 2018 | 3.675 Okunma Bir insanlık ibadeti: Cumartesi Anneleri 20 Ağustos 2018 | 156 Okunma ‘Eşkıya’nın namusu Deniz’den soruldu! 15 Ağustos 2018 | 2.575 Okunma