Çok mu iyi oldu?!
Şu anda (16 Nisan, saat 21.00) yüzde 51
küsurda “Evet” oyu ile yüzde 48
küsurda “Hayır” oranlarını ekranda izlerken...
CHP’lilerin, Ümit
Özdağ’ın, Meral Akşener’in,
YSK’nin dehşet verici keyfilikteki son dakika kararına (mühürsüz oy
pusulalarına kabul!) itirazları doğrultusunda...
Nereye gideceği belirsiz bir noktada, endişe içinde sonumuzu merak
ediyoruz.
***
Çok mu iyi oldu?!
15 Temmuz “dâbbe”sinin ardından içine savrulduğumuz OHAL
rejimi ve KHK’ler rüzgârında memleketi son derece kritik bir seçim
olan başkanlık sistemi için adeta oldu-bittiye
getirmek!..
Ve şaibeli bir oylama sürecinin, bir dolu itirazın ardından kafa
kafaya denilebilecek bir sonuçla memleketin yüzde 48 buçuğundan
fazlasının, evet, neredeyse yarısına
yakınının “Hayır” dediği bir başkanlık anayasasına vasıl
olmak!..
“Siyasal-demografik”, daha doğrusu kantitatif (sayısal) meşruiyeti
olsa da sosyolojik meşruiyeti, “kalitatif” (niteliksel)
geçerliliği tartışmalı bir anayasanın ve başkanlık sisteminin
içinde kendimizi bulmak!..
***
Çok mu iyi oldu?!
Eşitsiz, adaletsiz, hakkaniyetsiz bir “Evet”çi kampanya
sürecinin ardından neredeyse “10-0” önde girilmiş bir
seçimde ilk 3 büyük şehirde çoğunluğun (İzmir’de ezici
çoğunluğun) “Hayır” dediği bir anayasa ve başkanlık
sistemi...
En büyük 6 şehirden 5’inin nüfusça
çoğunluğunun “Hayır” dediği bir anayasa ve başkanlık
sistemi...
81 ilin 33’ünün nüfusça çoğunluğunun “Hayır” dediği bir
anayasa ve başkanlık sistemi...
Tunceli, Diyarbakır, Hakkâri, Şırnak gibi şehirlerde neredeyse 4 ya
da 3 kişiden birinin ancak “Evet” dediği bir anayasa ve
başkanlık sistemi...
***
Çok mu iyi oldu bunlar?!
Çok mu iyi oldu Gezi’den bu yana fiilen, dilinizde “Yüzde
50” retoriğiyle böldüğünüz memleketi bir de şimdi tam
ortasından “resmen”, üstelik bir dolu şaibe eşliğinde,
mühürsüz oy pusulalarıyla kâğıt üzerinde de ikiye bölmüş
olmak!..
21’inci yüzyılın “Yeni Türkiye”si mi?..
Ortasından yarılmış bir memleket!..
Cumhuriyet’in 100. yılı mı?..