Suudi Arabistan, “ılımlı İslam”
çıkışıyla uyarlı ilk hamleyi bir insansı robota vatandaşlık vererek
yaptı!..
Geçen hafta veliaht prens
Muhammed bin Selman, “Ilımlı
İslam ülkesi olacağız” bombası patlattı. Ardından
Riyad’da düzenlenmiş “Geleceğin Yatırım
Girişimleri” adlı teknoloji zirvesinde Hong Kong merkezli
Hanson Robotics’in tam bir “âfet-i devran” görünümlü
robotu Sophia, kalabalık davetli topluluğu önünde kürsüye
çıktı.
Sophia, daha önce de karşımızdaydı.
Yaratıcıları onu “sosyal” (cana yakın) bir robot olarak
tanımlıyor. Sohbet ve duygu “data”sına (verilerine) sahip.
Görsel “data”ya da sahip. Sizi görüyor, göz teması
kuruyor, öfkesini, hüznünü, sevincini, şaşkınlığını yüzüne
yansıtıyor. Espri de yapıyor.
Dahası var: Okula gitmek, kendi işini kurmak,
ev-bark ve aile sahibi olmak istiyor! İnsan dünyasının parçası olma
arzusunda yani...
Ve o, hayallerinin ilk karşılığını Suudi
Arabistan’da buldu!
Riyad’da salonda tüm sempatikliğiyle soruları
cevaplarken gelen haber ona şöyle iletildi: “Şu anda öğrendik
ki Sophia, bir robot için ilk olacak şekilde
Suudi vatandaşlığıyla ödüllendirildin.”
Cevabı şu oldu: “Suudi Arabistan
Krallığı’na teşekkürlerimi iletmek istiyorum. Bu eşsiz
ayrıcalıktan büyük onur ve gurur duydum. Dünyada
vatandaşlık hakkı tanınmış ilk robot olmak, tarihsel
bir an!..”
***
Kıyamet alâmetlerinden sayılan güneşin
batıdan doğması bile, Suudilerin böyle bir şey yapacağından daha
inandırıcı gelirdi!..
İbn-i Suud’un aşiretini
19’uncu yüzyıldan itibaren devlet olmaya doğru harekete geçirip
Suudi Arabistan’ı var etmiş ideolojik yakıt, Selefilikten istim
alan Vahhabilik… Ve Selefi-Vahhabi İslam’ın özü, bir kitap (Kur’an)
ve bir insanın (Muhammed) bildirip yaptıklarının
dışında her şeyin reddine dayanır.
Böyle bir doktrini rehber yapmış devlet, adeta
Yaratan’la yarışırcasına üretilmiş yapay zekâlı varlığı, bir
insansı robotu “insan” sayma yolunda yeryüzünde ilk adımı
atıyor!..
Dünya tersine mi döndü, yoksa içinde
bulunduğumuz kıyamet halinin tecellisi mi bu?!
Aslında Suudi Arabistan’ın “ılımlı
İslam” çıkışının bir nedeni, yeryüzünde artık “Kıyamet
Trump’eti” çalar hale gelmiş ABD ile Ortadoğu’da mutlak mutabakat
içinde hareket etme stratejisi.
İran, İhvan, Hamas, IŞİD karşısında Mısır’la da
el ele vaziyette ABD’nin dümen suyunda “Selefilik”ten
arınmaya çalışıyor Suud…
Zaten Selefiliği yıllardır bize AKP üzerinden
satıyorlar da satıyorlar!
Eh, 2000’lerin başında AKP uhdesinde sayılan
“ılımlı İslam” da “değiş tokuş”
yaparcasına neden devralınmasın ki?!
***
Bu çerçevede bizi tekrar Sophia’ya
döndürecek bir başka gelişme de ülkenin kuzeybatı sahilinde
bağımsız bir tekno-ekonomik bölge kurma projesi, NEOM.
Bu bölgede şeriat olmayacak! Yeni icatların,
yüksek teknolojinin, dönüştürülebilir enerjinin küresel
“hür dünya”sı olacak burası!..
Prens Selman da yeni “vatandaş”
Sophia’yı buraya yerleştirmeyi plânlıyor!
NEOM’da kadınların çarşaf giyme zorunluluğu
olmayacak. Bu teknomega- kentte ileride robot sayısının insan
sayısını aşması da bekleniyor.
Ama görüyorsunuz, esas, Suudi Arabistan kendini
aşıyor!..
Peygamber’in Medine’deki mezarını bile
“şirk”e (Allah’a eş koşmaya) vesile olabileceği
gerekçesiyle yıkmaya kalkmış Vahhabiliğin ülkesi, şimdi teknoloji
tanrılarının yarattıklarına bağrını açıyor. “Şirk”, şirket
şirket yağıyor Suud’un üzerine!..
***