“Söz”, ilk kullanımını yanılmıyorsam eski başbakan Ahmet Davutoğlu’nda bulduğumuz “kokteyl terör” tabirinden ilhamını almış gibi görünen bir “referandum dizisi”.
Önceki hafta Kanal D’de başlamış olan “İsimsizler” öyle değil… O, “safkan” mahiyette karşımıza “antagonistik temsil” olarak PKK’yi çıkaran bir dizi.
Bu arada BDP-HDP sürekliliğinde parlamenter performans sergileyen Kürt siyasi hareketini de bu “antagonizm”in içine doğrudan, tereddütsüz ve iç rahatlığıyla dâhil eden bir dizi…
Sadece 1 Kasım 2015 seçimleri öncesinde başlayıp sonrasında giderek şiddetlenen Güneydoğu’daki çatışmalardan bol malzeme devşirerek kurguya yansıtmakla kalmayan, önceki yıllara da uzanan, mesela BDP milletvekili Sebahat Tuncel’in 2011’deki polis tokatlama olayına bile göndermede bulunan bir dizi…
Dolayısıyla “İsimsizler”in “lânet odağı”nda Güneydoğu’daki
şiddet ve çatışma, dolayısıyla PKK var.
Zaten bu kurgusal “doğrudan”lıktan ötürü, dizinin başında 2016’da
Mardin-Derik’te makam odasına yerleştirilen bombayla hayatını
kaybetmiş kaymakam Muhammed Fatih Safitürk yâd edilmekteydi.
“SÖZ” ise bu bakımdan “İsimsizler”in tersine, sanki bilinçli de
denilebilecek bir muğlaklıkla yola koyuldu.
O yüzden de onun başlangıcında “Bu dizideki hikâye ve karakterlerin gerçek kişi ve olaylarla ilgisi yoktur. Tamamen hayal ürünüdür”notu dikkatimize sunuluyor.
Bununla birlikte kurguda ihtiyaç duyulan terör-vurgulu “antagonizm”, Güneydoğu’da yaşanan korkunç olaylara andırım içinde mi, evet. Ama öte yandan, daha çok IŞİD üzerinden aşina olduğumuz terör pratiğini çağrıştıran bir kurgusal örüntü de mevcut.