Tayfun Atay Cumhuriyet Gazetesi

Sûfi, şeyh ve kisrâ

Başlık, İslam tarihinin şifresel bir özeti sayılabilir!..  İslam, Emeviler döneminde saltanat, saray, taht, şaşaa, iktidar ve zenginlikle sarmaş...

05 Eylül 2017 | 2.906 okunma

Başlık, İslam tarihinin şifresel bir özeti sayılabilir!.. 
İslam, Emeviler döneminde saltanat, saray, taht, şaşaa, iktidar ve zenginlikle sarmaş dolaş oldu. 
O yüzden Muaviye, “Arap Kisrâsı” addedilir. 
Kisrâ, Arapların İran-Sasani krallarına atfen işlerliğe soktukları tabir. Bizans imparatorları için kullanılan “Kayzer”in (Sezar) karşılığı. 
“Saray İslamı”, Müslüman kisrâlar üretmiştir. 
İslam tarihinde tasavvuf, bu duruma tepki olarak doğdu. 
Dinin esas derdinin, insanın anlam krizini çözmek (“maneviyat”) ve bu yolda “yüce”, “mutlak”, “ilahi” sayılan her ne ise ona ulaşmak (“mistisizm”) olduğu inancıyla hareket eden “sûfi”ler, “Bir dost bir post yeter bana” diyerek yola koyuldular. 
“Zahit”lik, yani dünyevi zevk, ihtişamdan ve ihtirastan uzak olma işareti olarak “sûf” (yün) giyer oldular. 
“Sûfi” de, “tasavvuf” da oradan geliyor.

***

Fakat ne tasavvuf, ne de onun örgütsel yapıları olarak ortaya çıkan tarikatlar, zamanla “Dünya”dan ve dünyaya tamahkârlıktan uzak durabildi. 
Geniş kitleleri “manen” arkalarında toplayabilme yetenek ve yetkinliği, maddi, dünyevi (politik-ekonomik) “yetke” için imkân açtı onlara... 
Bütün İslâm tarihinin bu bakımdan özetini vermek burada imkânsız. Meraklısı için bir çalışmamızı kaydederek (“Batı’da Bir Nakşi Cemaati”) bugüne gelelim. 
Bugünkü durumu da “holdingleşen tekkeler” başlığı altında değerlendirdiğimizi bilen biliyor. 
Fakat en son, Nakşibendiliğin Menzil kolu şeyhi Abdülbaki Erol’un torununun nişan/düğün töreninden olduğu iddiasıyla önümüze konan görüntüler, tabloyu daha da “katmerli” hale getirdi. 
Şeyhin torunu diye sunulan genç, adeta 1001 Gece Masalları’ndan fırlamışçasına veya bir Bollywood filminden parçayı andırırcasına maytaplar, havai fişekler eşliğinde âlâyıvala ile süslü püslü bir haşmetli tahta oturtuluyor. 
“Kisrâ”lar gibi!..

***

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Kalacak bir türkü söyler gideriz 10 Eylül 2018 | 3.904 Okunma Kovboylar yetmez, kotu da yasaklayın! 05 Eylül 2018 | 3.542 Okunma Betona tapanların mabedi yapıldı 03 Eylül 2018 | 3.675 Okunma Bir insanlık ibadeti: Cumartesi Anneleri 20 Ağustos 2018 | 156 Okunma ‘Eşkıya’nın namusu Deniz’den soruldu! 15 Ağustos 2018 | 2.575 Okunma