Yaşar Kemal’in “Dağın
Öte Yüzü” roman üçlemesi (Ortadirek, Yer Demir Gök Bakır,
Ölmez Otu) bize bir insan topluluğunun yokluk ve umarsızlık
sarmalında kalınca kendi içinden nasıl bir “kült” figür
çıkardığını da; ancak koşullar değiştiğinde onu yerle yeksan ederek
ölüme mecbur bıraktığını da müthiş çarpıcı şekilde
anlatır.
Çukurova köylüleri kendi aralarında etten
kemikten bir âdemoğlu olarak yaşayan Taşbaşoğlu’nu “ermiş”
kılarlar. Sonrasında Taşbaş’ın ermiş kişiliği, beşeri kişiliğinden
ayrışır; öyle ki bir süre aralarından kaybolmuş sonra geri gelmiş
“insan” Taşbaş’ı tanımaz ve takmaz köylüler… Hatta ısrarla
Taşbaş olduğunu iddia etmesi karşısında onu pataklarlar. Bu duruma
dayanamayan Taşbaş sonunda kendini öldürür.
Fakat ilginç olan şudur ki Taşbaşoğlu
“beşeri” varlığına son verse de köylüler asıl, yani
“ermiş” Taşbaş’ın çoktan “kırklara
karıştığı” inancındadır. Dolayısıyla “Taşbaş”ın
ölüsünü dahi tanımaz, “o” olarak kabul
etmezler.
***
Yaşar Kemal’in, doğup büyüdüğü coğrafyanın
halk inançlarından damıtarak kurguladığına benzer bir başka örnek
de sufi-tarikat İslâm’ında sıklıkla karşımıza çıkan “Şeyh
uçmasa da mürit uçurur” deyişidir.
Taşbaşoğlu’nu köylüler, önceleri o kendisine
atfedilen olağanüstülükleri reddetse de, “ermiş” değil
onlardan biri olduğunu çırpına çırpına söylese de ısrarla
uçurmuşlar da uçurmuşlardır.
Böyle olunca giderek kendisini
“uçtuğu”na inandıran Taşbaşoğlu, sonrasında tablo
değişince buna katlanamamış, neticede (“uçmak” ne kelime!)
uçurumun dibini boylamıştır.
***
Aziz Yıldırım,
Fenerbahçe’nin “Taşbaşoğlu”dur.
Geçen pazar günkü korkunç seçim hezimeti, bir
topluluk tarafından yıllarca yüceltilip, kültleştirilip,
mitleştirilip “uçurulmuş” bir figürün, aynı topluluğun
yeni arayışlarına artık hitap edemez olduğunda ve de kendisinin
yerinden edilemez bir “efsane” olduğuna inandığı noktada
başına gelen bir “uçurumdan
yuvarlanma”dır.
Herkes Aziz Yıldırım’ın gitmesi gerektiği halde
gitmemekte ısrar ettiği için bu acı sona maruz kaldığını söyleyerek
faturayı tek başına ona kesiyor.
Bu haksızlık olur.
Aziz Yıldırım’ı yıllar boyunca
“uçurmuş” müritlerin ortaya çıkan hazin tablodaki payını
görmezden gelmek olur.
***