Cumhurbaşkanı Erdoğan himayesinde Yenikapı’da gerçekleştirilen “Demokrasi ve Şehitler Mitingi” bir bakıma “Yeni Türkiye”nin “yeni normal”ine kapı açtı denilebilir.
Ve bu “yeni normal”i somutlaştırabileceğimiz en çarpıcı görüntü, protokolün en ön ve en prestijli koltuklarındaki oturma düzeninde karşılığını buldu. Cumhuriyet Halk Partisi ve Milliyetçi Hareket Partisi başkanları Kılıçdaroğlu ile Bahçeli’nin en“kıyıda” konumlanışlarında...
Bu konumlanışı değerlendirmek için, miting öncesinde CHP’nin Cumhurbaşkanlığı’ndan gelen katılım davetine icabeti hususundaki tartışmaları hatırlamamız gerek. Bilindiği gibi, Kılıçdaroğlu mitinge katılıp katılmama konusundaki tereddüdünü aştığında belli şartlar ileri sürerek kendince bir irade sergilemeye ve Türkiye’de laikliği katışıksız temsil eden partinin başkanı olarak müdahil olmaya çalışmıştı. Platformda sadece Atatürk posteri olmasını, mitingde de sadece Türk bayrağı açılmasını isteyerek...
Böyle olmadı. Platformdaki görüntü Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu ile “Yeni Türkiye”nin kurucusunun eşitlenmesiydi: Solda Atatürk, ortada Türk bayrağı ve sağda Recep Tayyip Erdoğan, aynı ebatta boy gösterdiler.
(Şunu da eklemek gerekir: Evet, bu “Yeni Türkiye”de Atatürk var ama aslında gayet nüanslıca, bir “Kalpaklı Mustafa Kemal” olarak var!)
Ayrıca Türk bayraklarının ezici bir hâkimiyeti meydanda fark edilse de ne üzerinde“Kelime-i Tevhid” işli yeşil bayrak (“Peygamber sancağı”), ne yeşil zemin üzerine üç hilalli bayrak, ne de “Diriliş Ertuğrul” dizisinden popülerlik kazanmış “Kayı Boyu sancağı” eksikti meydanda...
Hiç kuşkusuz laik-ulusalcı cenahın tercihi olan Atatürk resmiyle kolajlanmış Türk bayrakları da tek tük göze çarpmaktaydı. Ama onu “dengeleyecek” mahiyette, tıpkı platformdaki posterlerde olduğu gibi, Erdoğan resmiyle kolajlanmış Türk bayrakları da vardı!..