Başbakan Yardımcısı Şimşek, Hazine’nin altın tahvili ve altına dayalı kira sertifikası satışlarının 2-6 Ekimde yapılacağını açıkladı.
Bu sayede yastık altındaki 300 milyar TL değerindeki 2 bin 200 ton altının ekonomiye kazandırılmasının hedeflendiğini tekrarladı. İhraçların Türkiye genelinde etap etap yapılacağını belirten Şimşek, "İstanbul'dan başlayarak, sırayla tüm illerimizde tahvil satışları yapılacak” dedi.
Şimşek, altınını devlet güvencesi altında değerlendirmek isteyen yatırımcıların bir haftalık süre içinde evlerinde ya da kasalarında sakladıklarını, Hazine tarafından açıklanacak Ziraat Bankası şubelerine teslim edeceğini, teslim sırasında isterlerse verdikleri altın karşılığında altın tahvili almayı talep edebileceğini söyledi. Talep toplanmasını takip eden hafta, Hazine Müsteşarlığı’nın altın karşılığı, altın tahvili ve altına dayalı kira sertifikalarının Ziraat Bankası tarafından dağıtılacağını açıkladı.
Ara dönemde de altın fiyatına endeksli Türk lirası cinsinden ek getiri elde etme imkanı sağlanacağını belirten Şimşek, "Ek getiriler Ziraat Bankası'nda vatandaşımız adına açılacak hesaplara otomatik olarak aktarılacaktır. Vatandaşımız arzu ederse vade sonunu beklemeden, hesabındaki altın tahvilini veya altına dayalı kira sertifikasını istediği zaman Ziraat Bankası'na geri satarak karşılığında parasını Türk lirası olarak alabilecektir. Yani vatandaşımız evinde sakladığı altınları ihtiyacı olduğunda nasıl ki satarak nakde çevirebiliyorsa, hesabındaki altın tahvilini veya altına dayalı kira sertifikasını da istediği zaman Ziraat Bankası'na satarak parasını Türk lirası olarak alabilecek. Hatta sattığı tarihe kadarki işlemiş altın getirisini de Türk lirası olarak temin edebilecek" dedi.
Şimşek, vade sonunda vatandaşların talep etmesi durumunda, hesabındaki altın tahvili veya kira sertifikası karşılığı altınını, hiçbir ekstra maliyete katlanmaksızın, bir kilogramlık külçe altın ya da Darphane tarafından basılan çeyrek altın olarak alabilme hakkının bulunduğunu anlattı.
İki yeni enstrümanın ekonomiye de uzun vadeli olumlu etkileri olacağını dile getiren Şimşek, bununla ekonominin büyümesi için ihtiyaç duyduğu kaynak ihtiyacında dışa bağımlılığın azalacağını söyledi. Buna ilaveten, yatırımcı tabanının genişletilmesi, yatırım yapılabilir araç çeşitliliğinin artırılması ve yatırımcıların ihtiyaç duydukları yeni yatırım araçları ile sermaye piyasalarına erişimlerinin artması gibi kazanımlar da sermaye piyasalarının gelişimine olumlu etki yaratacaktır.