Meradan sonra küçükbaş hayvancılığımızın bir diğer zayıf halkası
hayvan ırklarıdır. Ülkemizde en yaygın koyun ırkı Akkaraman ve
Morkaramandır. Akkaraman Orta, Morkaraman Doğu Anadolu’nun baskın
ırklarıdır. Bu iki ırk Anadolu’nun zor koşullarına adapte olmuş
biotik ve abiotik streslere dayanıklı kanaatkar ırklardır. Ancak bu
pozitif özelliklerinin yanında bu ırkların verim potansiyelleri çok
düşüktür ve geliştirilmiş ırklarla rekabet güçleri sınırlıdır.
Saha çalışmaları ve TÜİK verileri, bu iki ırkımızın canlı
ağırlığının 50 kg, süt verimlerinin laktasyonda 50 kg ve ikizleme
oranlarının 1, yani 100 koyundan 100 kuzu elde edilebildiğini
göstermektedir. Düşük kaliteleri nedeniyle yapağıları kırkım
maliyetini dahi karşılayamamaktadır. Yine 100 sağımda elde edilen
50 litre süt işçilik maliyetini ancak karşılayabilmektedir. Zaten
üreticilerin önemli bir bölümü bu ırkları sağmaktan
vazgeçmişlerdir. Göreceli olarak çok düşük olan bu verim unsurları
et üretim maliyetini yükseltmekte ve rekabet gücünü
sınırlamaktadır. Ülkemizdeki yerli koyun ırklarının
geliştirilmesine yönelik çalışmalar başlatılmıştır ancak bir ırkın
geliştirilmesinin 50-70 yıl alabileceği göz önüne alındığında bu
projenin hali hazırdaki soruna bir çözüm olmayacağı açıktır. Bu
alanda aynen büyükbaşta olduğu gibi yurt dışında geliştirilmiş
ırkların kullanılması sorunun kısa vadede çözülmesini sağlayabilir.
Bu aşamada, göz önünde bulundurulması gereken en önemli konu, koyun
ırklarının çevre koşullularına sığırlardan çok daha hassas
olmasıdır.
Bu nedenle, kendi ekolojimize en yüksek uyumu sağlayacak ırkları
seçmek hayati öneme sahiptir. Bu alanda yapılan araştırmalar,
yerin...