Herhangi bir toplu ulaşım aracına bindiğinizde göreceksiniz, telefona bakanların sayısının az olmadığını. "Bunu sadece gençler yapıyor" diyenler yanılır. Bir taksi hatta otobüs şoförünün elinde de akıllı telefon. Peki insanların hayatının merkezine yerleşen bu cihazlar lüks mü?
Apple tarafından açıklanan iPhone X'un 6 bin 100 TL etiket fiyatı ile 5 bin TL'lik Samsung Galaxy Note 8'den sonra "Bir akıllı telefona bu kadar para ödenir mi?" diyenlerin sayısı çoğaldı.
Asgari ücret karşılaştırması yaparak bu rakamların işçi ve memurun maaşının kaç katı olduğunu yazdık. Ancak telefonun artık bir sosyal eşitleyici olduğu unutulmamalı. "Aynı işi yapan daha uygun fiyatlı telefonlar var" diyebilirsiniz. Ama artık akıllı telefon, milyonlarca insan için kelime anlamından daha fazlası.
Akıllı telefonları en kişisel cihaz haline getiren yönü, uygulamaları ile yetenekleri. Sineması, tiyatrosu ve sosyal yaşamı olmayan insanın tek tutunacak dalı akıllı telefonu. Onu sürekli güncel tutmak istemisi normal çünkü sosyal hayat kaynağı.
Devasa AVM'ler, toplu konutlar arasındaki çığlığını duyurabileceği tek enstrüman. Bir video veya fotoğrafı sosyal ağlarda paylaştığı anda dünyayı bile değiştirecek gücü bireye kazandıran bu cihazı fazla küçümsemeyelim.
VATANDAŞ GAZETECİ
Bazı haber kanallarında akıllı telefonla çekilen videoların çokluğu dikkatinizi çekmiştir. Her spor programında, dizi filmde veya haber programında Twitter üzerinden etiket yaratılması artık sıradan bir durum.
Sosyal medyada yorum, video ve fotoğraflarla TV programına katılma şansı sunan, hayatının merkezindeki en kişisel cihaza ödenen para niye lüks olsun. Artık günde 10-12 saat, haftada altı gün çalışan, toplu taşımada her gün en az iki saat geçiren asgari ücretli bir işçinin sosyalleşmesinin tek aracı akıllı telefonlar.
Bu yüzden maaşının birkaç katını akıllı telefona ödemesi normal değil mi? Akıllı telefonlar işçi, öğrenci, memur ve pek çok dar gelirli insan için sahip olduğu yeteneklerle erişilebilir tek eşitleyici araç. Yaşlısı, genci, engellisi olmak üzere her kesimden pek çok insan için telefon lüks değil.
Herkes birer girişimci
Hayatımız dijital ortam olunca ihtiyaçlar, izlenen reklamlar da dijital ortama kayıyor. İçerik üretimi, tasarım, reklam... Her şey mobil ortama taşınıyor. Girişimcilik de ister istemez mobil uygulamalar üzerinden şekilleniyor. Facebook gibi insanların hayatının merkezine yerleşecek uygulamaya imza atarak Mark Zuckerberg olmak isteyen pek çok insan var. Girişimcilik programları ile kurumların dijitalleşme ihtiyacı da girişimcilere mobil platformlarda eşsiz bir gelecek sunuyor. Sağlıktan eğitime, sosyal platformdan medyaya her alanda girişimciliğin merkezi oldu akıllı telefonlar. Bu yüzden vergi oranları belirlenirken mobil internet ve akıllı telefonların lüks olmadığı unutulmamalı.
15 yılda telefon olmaktan çıktı
Telefona önce internete bağlandığı ve e-postalarımıza bakmayı sağladığı için akıllı diyorduk. Sonra tüm fotoğraf ve video alışkanlıklarımızı değiştirdiği için akıllı telefon demeye devam ettik. Artık her sırrımızı bilen, en kişisel cihazımız olmasına rağmen ısrarla akıllı telefon demeyi sürdürsek de ünlü bir fotoğrafçı gibi fotoğraflar çekmemizi sağlayan bir eşitleyici, yeri geldiğinde ilk defa gittiğimiz yeri bile avucumuzun içi gibi bilmemizi sağlayan bir navigasyon, yeri geldiğinde yabancı dillerde yardımımıza koşan bir çevirmen oluyor. Gerektiğinde de yemek menülerindeki yazıları istediğimiz dile çeviren bir asistana dönüşüyor. Artık akıllı telefonun ötesinde dil öğrenebileceğiniz öğretmen, arkadaş bulabileceğiniz çöpçatan, en gizli mesajlarınızı, özel notlarınızı bilen ve sır saklayan bir dosta dönüştüler.