Akıllı telefonlar 10 yılda önemli bir evrim geçirdi. Artık
telefonu kulağımıza götürmekten çok, gözümüzün önünde tutuyoruz.
Akıllı telefonların yetenekleri arttıkça kullanıcıların talepleri
de artmaya başladı. Telefonların ekranlarındaki değişim bile tek
başına incelenmeye değer. Çözünürlük artarken ekranların hem boyu
hem eni uzadı. Atyapıda farklı frekansların desteklenmesi için
antenlerin sayısı da arttı. İşlemcilerin hızı ve performansı
artarken aynı anda birden fazla iş yapmaya başladılar.
KAMERALAR HER YERDE
Kameraların 10 yılda geldiği noktayı anlamak için fotoğraf makinesi
satışlarının nasıl azaldığını görmek sanırım yeterli olur. Akıllı
telefonla özçekim (selfie) yapmayan genç kullanıcı neredeyse yok
gibi. Sadece telefonlar değil yaşam tarzımız da değişti. Bu
değişimlerin kimi olumlu, kimi olumsuz sonuçlar doğurdu. Telefon
ekranına bakarken, fotoğraf ve video çekerken hayatı ıskalayan
insanların sayısı arttı. Tüm mobil işletim sistemlerinde engelli
insanlar için özel uygulamalar olduğu gibi girişimcilerin
uygulamaları da yeni çözümler oluşturuyor. Göz bebeklerinden,
işaret dilinin algınlanmasına kadar pek çok uygulama ve
teknolojiler var. İletişim, engelli insanlarla diğerlerini
eşitleyen en önemli araç. İnternetteki servislerle engelli ya da
engelsiz herkes aynı hizada toplanıyor.
EKRANI BÖL BİLGİSAYAR GİBİ ÇALIŞ
Android sistemi ve Huawei'nin kendi geliştirdiği özel arayüzü, en
yeni sürümü EMUI 5.1'de telefon ayarlarına erişmek için kullanılan
adım sayısını azalttı. Kullanıcılarının, Huawei P10'da bulunan
yüzde 90 özelliğe 3 veya daha az adımla ulaşmasını sağlayarak hız
ve verimi artırıyor. Parmak izini saliseler içinde tanımlayan
"parmak izi okuyucusu" ile kullanıcıların güvenli şekilde telefon
kilidini açmalarını sağlıyor. P10, en sık kullanılan uygulamaları
sistemin herhangi bir yerinden başlatmayı mümkün kılan parmak
boğumu hareketlerini tanımlanma özelliğini sunuyor. Çizilen
sembollerin ayarlardaki seçili uygulamaya atanmasıyla anında
istenen uygulamaya ulaşabilme, ekran görüntüsü alabilme ve iki
farklı uygulamayı ekranı bölerek kullanabilme imkânı veriyor.
Akıllı optimizasyonla kullanıcı alışkanlıklarını, en favori ve en
sık kullanılan uygulamaları saptayarak daha fazla işlemci ve bellek
ayırıyor.