Yeni ekonomik plan telekom sektöründen de olumlu tepkiler almaya
devam ediyor. Türk Telekom yetkilileri de yaptıkları
değerlendirmede yeni ekonomik planın isabetli hedeflerinin
olmasının dış finans çevrelerinden olumlu tepki aldığı
vurgulanırken, hedefin teknoloji ve ihraç olmasının yaratacağı
pozitif etkiye vurgu yapıldı. Yapılan değerlendirme, "Yeni ekonomi
modelini ümit vaat eden ve ayakları yere basan bir model olarak pek
çok açıdan başarılı ve gerçekleştirilebilir buluyoruz. Ekonomik
anlamda gerek duyulan dengelenme, toparlanma ve sıçramayı
gerçekleştirebilecek isabetli yaklaşımlar içeren programı, gerek
Türkiye'nin içinde bulunduğu mevcut durumun bertarafı, gerekse 2023
hedeflerine ulaşma yolunda son derece faydalı ve önemli bir gelişme
olarak görmekteyiz" denildi.
OLUMLU TEPKİ ALDI
Yeni ekonomi modelinin başarısını, program dahilinde atılan ilk
adımların küresel finans çevrelerinde bulduğu güçlü karşılıktan da
memnun olunduğunun görüldüğünü belirten açıklamada şöyle denildi:
"Hazine'nin yaptığı 2023 vadeli eurobond tahvil ihracına ihraç
rakamının 3 katından fazla talep geldi. Bu durumun, piyasaların ve
yatırımcıların Türkiye'nin sağlam ekonomik ve finansal yapısına
duyduğu güvenin bir göstergesi olduğunu söyleyebiliriz. Böylece,
Türkiye'nin ekonomik temellerinin sağlamlığı, dış şoklara karşı
dayanıklılığı ve hükümetimiz tarafından hayata geçirilen isabetli
tedbirlerin başarısı yatırımcılar tarafından da teyit edilmiş oldu.
Hükümet enflasyon, bütçe disiplini, ekonomik dengelenme, ihracata
ve teknoloji üretimine dayalı büyüme gibi yeni modelin temel
alanlarında gereken adımları attıkça küresel piyasalarda Türkiye'ye
duyulan güven daha da üst seviyelere çıkacaktır."
DOĞRU HEDEFLER
Yapılan açıklamada, "Türkiye'nin yeni bir başarı hikâyesine
ihtiyacı var. Bu başarı, nitelikli üretim ve katma değerli
ihracattan geçiyor. Burada Türkiye'nin küresel markalarını inşa
edecek girişimcilerimize büyük iş düşüyor. Türkiye hâlihazırda
girişimcilik ruhuna ve bu potansiyele sahip. Girişimlerine yatırım
bekleyen pek çok genç müteşebbisimiz var. Sadece bunu açığa
çıkaracak, teşvik edecek destekleyecek daha fazla program ve
kuruluş gerekiyor. Bu hem girişimcilerimiz hem de yatırımcılar için
çok büyük fırsat aslında" vurgusu yapıldı.
PATENT ÜRETEN İŞTİRAKLER
Teknoloji girişimlerine en güzel örnek olarak kendi iştirakleri
Argela, İnnova ve Sebit'i gösteren Türk Telekom, "Her biri iş
hayatına bağımsız birer girişim olarak başlayan bu üç teknoloji
şirketi, kendilerine inancımız ve desteğimizle bugün Türk Telekom
grubu çatısı altında alanlarında dünyaya teknoloji ihraç eden bir
konuma gelmiş durumdalar. Özellikle Argela ve Silikon Vadisindeki
iştiraki Netsia'nın, 5G mobil haberleşme teknolojileri alanında
dünyaca kabul görmüş 20'nin üzerinde patenti bulunuyor. Yine
Argela'nın geliştirdiği yazılım tabanlı şebeke dilimleme ürünü
ProgRAN bugün dünyanın dev iletişim şirketleri tarafından
kullanıyor. İşte ekonomik kalkınmanın yolu bunun gibi başarı
öykülerini çoğaltmaktan geçiyor" değerlendirmesinde bulundu.
TEKNOLOJİ İHRAÇ EDEN ÜLKE
Hedefin teknoloji ihraç eden ülke olduğu belirtilerek şu sözlere
yer verildi: "Türkiye'nin lider bilgi ve iletişim teknolojileri
şirketi Türk Telekom olarak, biz de vizyonumuzu bu yönde
belirleyerek Türkiye'nin yeni teknolojiler üreten ve ihraç eden bir
ülke konumuna gelmesi için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
Türkiye'nin geleceğinde önemli bir yeri olacağını düşündüğümüz
yenilikçi fikirleri, projeleri hayata geçirmek, Türkiye'ye
kazandırmak için inovasyonu tüm işlerimizin merkezine koyuyor,
teknoloji alanındaki girişimlere rehberlik ediyor, yatırımlarımız
ve desteğimizle fayda sağlıyoruz. Büyüme aşamasındaki girişimleri
desteklemek için kurumsal girişim sermayesi şirketimiz TT Ventures
ile özellikle 5G, yazılım tanımlı ağlar, nesnelerin interneti,
akıllı şehirler ve yapay zeka alanlarında inovatif teknolojiler
üreten girişimleri destekleyerek ülke ekonomisine katma değer
oluşturmayı amaçlıyoruz."
DİJİTAL DÖNÜŞÜME LİDERLİK
Yapılan açıklamada dijital dönüşüme vurgu yapılırken, yeni
programın sektörü nasıl etkileyeceği de aktarıldı: "Yeni ekonomi
modeli kapsamında atılan ve atılması planlanan adımlar sektörün de
önünü açacak. Telekomünikasyon sektörü, ülkenin güvenliği, ekonomik
ve teknolojik bağımsızlığı ve geleceği açısından son derece
stratejik öneme sahip bir sektör. Aynı zamanda ulusal çıkarlara ve
kalkınmaya da aracı oluyor. Bu anlamda biz de Türk Telekom olarak,
Türkiye'nin yeni teknolojiler üreten ve ihraç eden bir ülke
konumuna gelmesi için çalışıyor, ülke ekonomisine katma değer
yaratacak milli kalkınmayı hızlandıracak yerli ürün ve
projelerimizle Türkiye'nin 2023 vizyonunu destekliyoruz.
Türkiye'nin en büyük 500 şirketi başta olmak üzere ülkenin dijital
dönüşümüne liderlik ediyor, 2005 yılından bu yana yapmış olduğumuz
32 milyar TL'lik altyapı ve üstyapı yatırımlarını aralıksız
sürdürüyoruz. 268 bin kilometrelik fiber ağ altyapımızla 'herkes
için erişilebilir iletişim' prensibi ile hizmetlerimizi ülkenin en
ücra köşelerine kadar götürüyor, ekonomik, sosyal veya fiziksel
sebeplerle toplumsal hayata katılamayan kesimlerin de bilgiye
erişebilmesi için özel çalışmalar yürütüyoruz."
KAMU YERLİ TEKNOLOJİYE YATIRIM YAPIYOR
Kamuda yerli ürün kullanımının artmasının sevinçle karşılandığı
vurgulanarak şu sözlere yer verildi: "Kamunun dijitalleşmesi için
de ulusal güvenliğimize katkı sağlıyor, yerli baz istasyonu ULAK ve
milli ağ altyapısı MİLAT gibi kamu kurumları için ulusal ve güvenli
iletişim ağları tasarlıyoruz. bu yıl içinde bölgenin veri merkezi
üssü olma hedefiyle açmış olduğumuz Türkiye'nin en büyük veri
merkezi ve ülkenin en büyük siber güvenlik merkezi ile Türkiye'nin
verisinin Türkiye'de kalmasını ve en yüksek güvenlikle saklanmasına
aracı oluyoruz. Türk Telekom yeni nesil teknolojilerin yalnızca
kullanıcısı değil, aynı zamanda geliştiricisi olmak için yola
çıktı. Tüm çalışmalarımızda hedefimizi ve önceliğimizi, ülke
ekonomisine katma değer yaratacak yerli ve milli teknolojilere
yatırım yaparak Türkiye'nin dışa bağı++mlılığını azaltmak ve
ülkemizin dünyaya teknoloji ihraç eden bir konuma gelmesini
sağlayarak cari açığı azaltmak ve milli kalkınmayı hızlandırmak
olarak özetleyebiliriz."