Fırtınalı, sağanak yağışlı günler yerine güneşli hava yerini aldı siyasette. Artık 1 Mayıs’ta coplar, tomalar, gaz bombaları, göz yaşartıcı ve sis bombaları atılmadı. Panzerler meydanlara çıkmadı. 1 Mayıs uzunca konuşulmadı.
Konuşulan; polisimizin sabrı, soğukkanlılığı ve profesyonel duruşu oldu.
Millî Eğitim Bakanlığı’nın müfredatta yaptığı değişikliği protesto eden CHP heyetine ve milletvekillerine karşı en ufak bir tepki olmadı. Hatta Gazi Meclisin bahçesinde simit, börek ve çay ikramı yapıldı bakanlık tarafından.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP Genel Başkanı Özgür Özel siyasette yumuşatıcı mesajları veriyor. Her iki lider de bu dilde kararlı görülüyor. Kutuplaşmanın görülmüş olması ve bu topluma verdiği zararın fark edilmiş olması çok kıymetli. Bu kutuplaşmadan, siyasetteki bu sert dilden beslenenler, yumrukları hazır bekleyenler, nefret diliyle beslenenler bu gidişattan acayip rahatsız. Çünkü onlar kaostan besleniyor. Besinsiz kaldılar, vitaminsizler.
Kutuplaşmadan, kavga dilinden ve kaostan bıkanlar, iki liderin bir araya gelmesinin ne kadar önemli olduğuna inananlar, bundan mutlu olanlar ve destekleyenler bu ülkenin hasbi insanlarıdır.
Barıştan, diyalogdan, bir araya gelip ülke sorunlarına acil çözümler aramaktan yana esiyor rüzgâr. Siyasi platformdaki fırtına, yağmur, çamur dinsin artık.