Kardır yağar, yoldur kapanır, balıktır yenir, tatildir yapılır.
Beyimizin yaklaşımı bu.
Otobüstür bozulur, belediyedir borçlanır...
Ne var bunda?!
Ne diyor?
'Üç beş aklı evvelin gündemi değiştirme çabasına hiç alet olmadık biz işimize baktık'.
Üç beş aklı evvel diyerek aşağıladığının 16 milyon İstanbullu olduğunun farkında değil sanırım. Ajans yazmış üç beş satır vermiş eline o da okuyor.
'Alet olmamış işine bakmış'mış!
İş nerede?
Balıkçıda!
Başka?
Cenevre'de.
Bir elinde cımbız bir elinde ayna umurunda mı ki dünya?
Oh maşallah size.
Yamağını Cenevre'ye göndermiş, kayak tatili yaptırıyor. İstanbul'a böylesine kar yağacağını bilse Cenevre'ye kadar gider miydi?
Ne diyor beyimiz?
'Aniden bastıran kar...'.
Yuh artık! Nesi aniden? Meteoroloji, valilik günlerdir uyarıyor.
Dünyadan haberleri yok.
İstanbullu yollarda mahsur kalmış, millet perişan olmuş, evlerine gidememiş...
Hal böyle iken sen balıkçıda sefa sür. 'Sonra da ne var bunda' de?
Yahu 'ne var bunda' olsaydı paralı trollerin, besleme sanatçıların, fonladığın gazetecilerin balıkçıdaki o fotoğrafı yalanlamak için haysiyetlerini, şereflerini, onurlarını satar mıydı?
Eğer öyle olsaydı sözüm ona koca koca sanatçılar 'utanın' diye söze başlayıp 'eski bir fotoğraf üzerinden sevgili, çok kıymetli, biricik başkanımıza operasyon çekiyorlar' yalanına sığınırlar mıydı?