Bazen sözün bittiği yere gelirsiniz.
Söz biter, sükût eder her şey.
Öylece donup kalırsınız.
Sonra alıp başınızı uzaklara çok uzaklara gidesiniz gelir. Kirin pasın olmadığı diyarlara...
Kötülerin kötülüklerin bulunmadığı yerlere...
Ama yoktur öyle bir yer. Hem zaten amaç değil midir ki yıldırmak, kaçırmak.