Selahattin Demirtaş'ı serbest bırakacak!
Osman Kavala'yı da!
FETÖ'nün KHK'lılarını da!
PKK ile mücadele için Meclis'e getirilen tezkereye 'hayır' demiş, 'evet' diyenleri de hain ilan etmişti. İktidara gelirse 'Yurtta Sulh Cihanda Sulh' diyerek tezkereyi iptal edecek. Suriye'deki, Irak'taki birliklerimizi geri çekecek.
Suriye'nin kuzeyinde bir terör devleti kurulmasına ses çıkartmayacak.
Malum; PKK'lı teröristlerin İBB'de işe alınmasına da tepki göstermemişti.
Mitinglerinde artık Atatürk posterleri kullanmıyor.
CHP tüzüğünden 'Türk' ifadesini de çıkarttı.
İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliğine kayıtsız şartsız 'evet' diyor.
Yabancı büyükelçilerle deyim yerindeyse gün aşırı bir araya geliyor.
S-400'leri iade edecek.
İHA ve SİHA'ların üretimini durduracak.
Savunma sanayiindeki çalışmaları da.
İstanbul Havalimanı'nı kapatıp, Atatürk Havalimanı'nı yeniden açacak.
Akkuyu Nükleer Enerji Santrali'nin inşasını durduracak.
Hidro elektrik santrallerinin de.
Rüzgar güllerini de.
Yeni keşif petrol kuyuları eskiden olduğu gibi beton dökülerek kapatılacak.
Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki faaliyetlerini 'komşularla iyi ilişkiler' geliştirmek bahanesiyle sonlandıracak.
Bütün yatırımları 'önce mutfaktaki yangını söndüreceğiz' diyerek rafa kaldıracak.
'Enflasyonu düşürüyoruz' diyerek üretim ekonomisinden finans ekonomisine geçecek.
Yeni üniversiteler açmayacak, mümkünse açılmış olan yeni üniversiteleri kapatacak.
Yeni yollar, havaalanları, limanlar, enerji santralleri yapılmayacak.
Türkiye tüm iddialarından vazgeçecek, tarih sahnesindeki büyük yürüyüşünü sonlandıracak.
Böylece PKK terör örgütü Türkiye'ye yönelik saldırılarına ara verecek. Zira iddiası olmayan bir Türkiye'yi durdurmak zorunda olmayacak.
Bir başka ifadeyle hamisi ABD 'sen biraz dur' diyecek.
Hal böyle olunca beyimiz de çıkıp 'bizim dönemimizde terör sıfırlandı' diye caka satacak.
Bu süreçte darmadağın haldeki PKK güç toplayacak. Yeniden yapılandırılacak. İnleri yeniden faal hale gelecek.
'Demokrasi' yalanıyla özerk yönetimler ilan edilecek.