Bilmem farkında mısınız? CHP'de ortalık toz duman. Bir yanda genel merkez öbür yanda İstanbul baronları.
Bir yanda Kılıçdaroğlu öbür yanda İmamoğlu.
Bir yanda Almanya öbür yanda İngiltere ve ABD.
CHP etrafında pozisyon tutmuş yazar-çizer, sanatçı tayfası da ikiye bölündü.
Özdil bunlardan biri mesela. Görmüşsünüzdür Kılıçdaroğlu'na Atatürk üzerinden ayar veriyordu. Hem de ne ayar!
'Atatürk'ün partisini ne hale getirdiler...' falan diyordu?
İyi de sabah İngiliz büyükelçisiyle, akşam ABD büyükelçisiyle düşüp kalkmak Atatürk çizgisiyle bağdaşır mı?
Özdil'den çıt yok!
Niye? Çünkü safını belirlemiş. Demem o ki meselesi Atatürk değil. Kemal Bey'i Atatürk üzerinden yıpratmak, İmamoğlu'nun önünü açmak.
Neyse biz dönelim asıl konumuza.
Kemal Bey'e 'boğaz manzaralı otel odasının faturasını kim ödedi' diye sormuştum ya?
Şu satırları yazarken hâlâ bir cevap vermediler.
Sonra bir baktım ki Kemal Bey'in gündemi çok başkaymış. Yüz bin liralık otel odasında yaptığı konaklamaya ilişkin fotoğrafı paylaşan CHP İstanbul İl Gençlik Kolları'na kafayı takmış.
Haklı!
Kendisine İmamoğlu tarafından il gençlik kolları üzerinden bilinçli bir operasyon çekildiğini düşünüyor.
İmamoğlu cephesi ise İngiliz büyükelçiye ikram edilen 48 bin liralık balık 'lezzetinin' görüntülerinin Kılıçdaroğlu marifetiyle servis edildiğine inanıyor.
Anlayacağınız hal böyle olunca karşılaşmada 1-1'lik beraberlik söz konusu şimdi. Hamle sırası bu kez Kemal Bey'de.
Gülenler, inanmayanlar, hadi canım sende diyenler...
Az sabredin hele daha neler göreceksiniz neler?
CHP Genel Merkezi İmamoğlu'na son derece öfkeli.
İddia mı bu peki? Hayır!
Malumunuz benim şu yurtsever CHP'li dostlarım var ya hani; neler anlatıyorlar bir bilseniz...
Bu kez benden öğrenemeyeceksiniz zira ben bu kavgada yokum. Ne işim var? Bana ne?
Eli kulağında, kokusu çok sürmez çıkar. Öyle şeyler konuşuluyor ki mideniz bulanır!
Ama yine de beni ilgilendirmiyor.
Memlekette aklı evvel sazan çok, yakında atlarlar mevzuya. Ayıp ederler ama diyeyim peşin peşin.
Ellemeyin, ilişmeyin, karışmayın.