Kemal Bey'e bir haller oldu.
Dikkat edin yürüyüşü bile değişti. Öyle böyle değil.
Sanırsınız ki dokuz seçimi başkası kaybetti.
Zaten konumuz da tam olarak bu!
'Gandi Kemal diye sahneye sürdünüz beni dokuz seçim kaybettim' demiş isyan etmiş.
Haklı!
Etro gömlek giydirip Gandi diye pazarlamak da neyin nesiydi?
Arkada bulaşık deterjanı, sağında solunda tabak çanakla mutfağa sokup video çekmek de nereden çıkmıştı?
Markete gitmek, kırmızı ışıkta durmak, tarifeli uçağa binmek...
'Ne kadar yanlış işlerdi' diye düşünüyormuş.
Tamam! 'Elektrik faturamı ödemeyeceğim' dedi ama sonra açıklık getirdi. 'Param olmadığından değil' dedi.
Anlayacağınız Kemal Bey fakirlik edebiyatından sıkılmış.
'Gerek yok böyle tiyatrolara' demiş.
Gelin görün ki sonrası fecaat.
Tam bir ifrat/tefrit hikâyesi.
Gitti geceliği yüz bin liralık kral dairesinde konakladı.
Yetinmedi yurtiçi gezilerinde özel jet tuttu.
Sevgililer Günü'nde özel jetiyle İzmir'e gitti, sonra da Ankara'ya geri dönüp gün bitmeden eşiyle poz verip paylaştı.
Şimdi CHP'li arkadaşlar hop oturup hop kalkacak.
'Kemal Bey numara yapmaz, tiyatro çevirmez o gerçek bir fakirdir' falan diyecekler.
İyi de gömü mü buldu?
Bu nasıl bir savurganlık?
Geceliği yüz bin liralık boğaz manzaralı kral dairesi de nereden çıktı?
Jetle tur atmak da nedir?
İki gün yazdım, günlerce ekranlardan çığırdım; 'yahu Kemal Bey'in yüz bin liralık otel faturasını kim ödedi' diye.