Gülmeyin lütfen!
Zira Kemal Bey'in ABD ziyaretinde kayboluşu tahmin ettiğiniz türden değil. Demem o ki yürüyen merdivene ters binmesi, Kağıthane için 'kağıttepe' demesi, Çorum'u ülke zannetmesi, aday olduğu seçimde kendisine oy kullanamaması gibi bir şey değil.
Kemal Bey bile isteye kaybolmuş.
Hem de tam sekiz saat boyunca.
Adeta sırra kadem basmış.
Ben demiyorum ABD'de mukim HaberTürk yazarı Oray Eğin diyor.
Eğin kayboluş öyküsünü uzun uzadıya anlatıyor.
Detaylarının hiçbir önemi yok. Kemal Bey Boston'dan D.C'ye uçakla gitmemiş. Hem de biletini aldığı halde. Yakmış bileti ani bir kararla. Herkesi atlatıp kiralık ve şoförlü bir otomobille çıkmış yola.
Kayıp sekiz saat işte bu yolculuk esnasında.
Karayoluyla gidip yorulmayı tercih etmiş. Ama neden?
Bilmiyoruz, tahmin ediyoruz.
Beraberinde götürdüğü gazeteci arkadaşlar da peşine düşmemiş!
Bu arada ABD'deki yerleşik gazeteciler Kemal Bey'in programlarına alınmamış. Bunun adı sansür ama CHP yapınca sorun olmaz.
Görmüşsünüzdür, Kemal Bey New York Manhattan'daki TÜRKEN binası önünden bir video paylaştı. Söz konusu yurtla ilgili yine çirkin sözler sarf etti.
Ama daha önemlisi 'havlu atmak' için de TÜRKEN binasını seçmesi tuhaftı doğrusu. Başörtüsü konusunun anayasal güvence altına alınmasıyla ilgili teklife kapıyı kapattı.
Kaçtı!
Erdoğan'ın gündeme getirdiği 'samimiysen gel anayasal düzenleme yapalım' çağrısına 'onunla anayasa konuşulmaz konu kapanmıştır' diyerek yanıt verdi.
Şaşırtmadı! Çünkü seçim yatırımı için bile olsa CHP'den çok sert tepki yükseldi. 'Oy kaybetsek' bile demişti bu konuyu gündeme getirdiği malum konuşmasında ama geri vites yaptı.
Neyse!