Neymiş?
'Türkiye bir mühendisini kaybetmişmiş'!
Eline bir çekiç bir de çivi versen duvara çakıp tablo asamaz ama beyimiz mühendismiş!
Öbürü çıkmış 'ben de gidiyorum, Türkiye bir doktorunu kaybetti' diyor.
Doktor falan değil! 'Doktorluk okuyormuş'! Ne demekse?
Hadi beni geçin de Tıp Fakültesi öğrencileri fena ayar olmuştur bu arkadaşa. 'Doktorluk okumak' da nedir?
Aslında FTR okuyor. Fizik Tedavi Rehabilitasyon. Eyvallah. Ama daha okuyor. Henüz FTR'ci olmadı. Olacak! Ama arkadaş şöyle diyor 'Gidiyorum, Türkiye bir doktorunu kaybetti'.
Sen ne olur git! Mümkünse hemen bugün git. Bize de bir büyük kayıp yaşat n'olur!
Öteki de gidip üç ay çalışıp Porsche alacakmış. Alırsın!...
Üç ay daha çalışıp bir de havuzlu villa alırsın!
3 sene çalışsan kamyon kamyon paran olur.
Gitmeden karar ver üçünden birini seç artık!
Zaten Almanya'da, Fransa'da, İngiltere'de herkes Porsche biniyor. Hepsi lüks villalarda yaşıyor. Alayının banka hesapları ağzına kadar dolu.
Zaten Avrupa'da gökten para yağıyor yerden topluyorsun.
Şaka gibiler.
!961 yılında Türkiye'den Almanya'ya çok sayıda vasıfsız işçi göçü oldu. Alman sanayisinin kalkınabilmesi için vasıfsız iş gücüne olan ihtiyacın önemli bir kısmı Türkiye'den karşılandı. Türkiye'de iş, Almanya'da işçi yoktu.
Gurbetçilerimiz yıllarca çok ağır şartlar altında çalıştı. Almanların beğenmediği burun kıvırdığı işlerde istihdam edildi. Kötü koşullarda barındı.