https://w.soundcloud.com/player/?url=https%3A//api.soundcloud.com/trac
Son dönemde demokratik bir hak çerçevesinde tartışılan boykot kararlarının küresel ölçekteki karşılığı nedir? Başarılı ve sonuç üreten boykot örnekleri hangi yöntemleri kullanmıştır? Farklı gerekçelerle de olsa boykotun dünyadaki başarılı örneklerine bakıldığında, geniş bir kitlesel karşılık ve toplumsal meşruiyetin varlığına şahitlik edilir. Yani boykot edilen ürün ya da kurumun neden ve hangi gerekçelerle boykot edildiği kadar ilgili boykotun toplum nezdinde meşru kabul edilmesi ve desteklenmesi gerekmektedir.
Son dönemde Türkiye ve dünyada yaygın bir eğilime dönüşen ve küresel bir ölçeğe evrilen İsrail karşıtlığının boykot alanındaki örnekleri oldukça başarılı. 7 Ekim sonrasında İsrail’in Gazze başta olmak üzere Filistin topraklarında hissedilen şiddet ve baskı politikalarına yönelik farkındalık yaratmak amacıyla devreye sokulan boykot stratejisi, önemli ölçüde başarılı olmaktadır. Bir tür davranış değişikliğini hedefleyen boykotların sadece birkaç ülke ve kültürle sınırlandırılmamış olması, boykotun başarısına da bir örnek aslında.
BDS VE BAŞARILI BOYKOT STRATEJİSİ
Güney Afrika'daki apartheid karşıtı hareketlerden ilham alan BDS (Boycott Divestment and Sanctions) bu anlamda başarılı bir boykot örneğidir. 1948’den bu yana Filistinlilerin yerlerinden edilişi ve ayrımcılığa maruz bırakılışını protesto eden bu hareket, İsrail ve destekçilerini tüketim, spor, sanat ve siyaset gibi alanlarda boykot etmekte ve yaptıkları çağrılarla İsrail’e yönelik uluslararası desteği ortadan kaldırmayı hedeflemektedir. BDS, bu tür alanlarda yaptığı çağrılar ve hedef aldığı kurumlara ilişkin bilgiler vermekte ve ilgili aktörlerin neden boykot edildiğini de ayrıntılı biçimde kamuoyuyla paylaşmaktadır.
BDS’nin diplomatik yöntemleri kullanarak İsrail’i küresel arenada yalnızlaştırma politikası izlediğini de bilmek gerekiyor. Bu meyanda BDS, bazı film festivallerinin iptali ve dijital mecraların boykot edilmesi gibi çağrılar yapmakta ve İsrail’e yönelik koşulsuz desteğin bu tür platformlarda sergilenmesini engellemeye çalışmaktadır.
BDS’nin dijital dünyadaki boykot eylemleri de dikkat çekmektedir. Örneğin Microsoft ve Google gibi dijital oligarkların İsrail’in Gazze’deki soykırıma destek oldukları gerekçesiyle boykot edilmeleri, ilgili firmaların çeşitli platformlarda protesto edilmesini beraberinde getirdiği gibi kullanım pratiklerine ilişkin de farkındalık oluşturmaktadır.
APARTHEİD KARŞITI BOYKOT
Küresel düzleme yayılan ve kendi ülke sınırlarını aşarak etkili bir mekanizmaya dönüşen bir diğer boykot örneği de Güney Afrika’daki Apartheid rejiminin hedef alınmasıdır. 1959’da başlayan boykot ile Güney Afrika’daki azınlık rejiminin ayrımcı politikaları hedef alınmış ve diasporadaki nüfusları aracılığıyla ülkede faaliyet gösteren uluslararası firmalara yönelik boykot çağrıları yapılmıştır. Apartheid rejimine karşı direnişin bir parçası olan ve 1990’lara kadar süren boykot eylemleri, geniş bir ölçekte yankı bulmuş ve rejimin uluslararası ölçekteki desteğini azaltma noktasında önemli bir işlev üstlenmiştir.
ROSA PARKS
Bir diğer başarılı örnek de Amerika Birleşik Devletleri’nde siyahilere yönelik ayrımcılığı eleştirmek için Alabama’da Rosa Parks öncülüğünde yapılan boykottur. Parks, siyahilerle beyazların ayrı ayrı yerlerde oturmalarını reddederek beyazlara ayrılan bir alanda oturmuş ve kendisine oturduğu koltuktan kalkması söylendiğinde duruma itiraz etmiştir. Bu itirazın sonucunda tutuklanan Parks bir boykotun ve ardından gelen sivil direnişin simgesi olmuştur. İlerleyen süreçte, geniş ölçekli toplumsal hareketler için de ilham kaynağı olan Parks’ın bu eylemi, başarılı boykot örnekleri arasındaki yerini almıştır.
En güncel ve etkili boykot örneği olan BDS’nin son dönemdeki başarıları da ortada. Soykırımı bütünüyle engelleyememiş olsa da İsrail’e destek veren birçok firmayı geri adım atmaya zorlamış ve başarılı birçok eylem sergilemiştir. Yukarıda ayrıntılarıyla örneklendirilen boykotların hemen hepsi geniş bir toplumsal mutabakatın ürünü olarak ortaya çıkmış ve kitleler tarafından sahiplenilmiştir. Birçoğu sınırlarının dışına taşan ve lokal bir uygulamaya yönelik farkındalıklar yaratan bu tür boykot örnekleri, bir boykotun başarılı ve etkili olabilmesinin koşullarını da göstermektedir.
Son dönemde kısmen toplumsal bir talebin yansıması olduğu iddia edilen bazı boykot örneklerinin Türkiye’de başarılı olup olmadığı ise tartışmalı. Gerekçesinin tam anlamıyla izah edilemediği boykot listeleri ve çeşitli itirazlar sonrasında bu listelerin güncellenmesi, boykotun temel bir stratejiden yoksun olduğunu göstermektedir. Benzer biçimde nereden ve kimden geldiği tam belli olmayan alışverişi durdurma ve ülke genelinde bu eylemi uygulama politikasının neden yapıldığıyla ilgili de bir belirsizlik söz konusu.
Neden ve hangi gerekçelerle yapıldığı kamuoyuna makul bir biçimde anlatılamayan boykot taleplerinin geniş kitlelerde karşılık bulabilmesi imkansızdır. Boykot politikalarından sonuç alınabilmesi ancak ve ancak onun toplumsal karşılık üretebilmesi ve meşruiyetinin sorgulanmaması ile mümkün olabilir. Bu bağlamda Türkiye’de yer yer bir sosyal çatışmaya dönüşen ve ekonomik türbülansı hedefleyen boykot taleplerinin istenilen sonuçları üretebilmesi mümkün değildir.