Cumhurbaşkanı Erdoğan, 10 Kasım’da yaptığı konuşmada; “Kurtuluş Savaşımız başladığında ülkenin dört bir yanında kurulan 130'a yakın Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’nin yarıya yakınının başında müftüler veya imamlar bulunuyordu. Çünkü milletimiz Anadolu'nun işgalini sadece topraklarına değil dinine, inancına, namusuna tüm kutsallarına yönelik bir saldırı olarak görmüş bu refleks ile mücadeleye başlamıştır” dedi. Hiç kuşkunuz olmasın namusa, inanca, değerlere tüm kutsallara yönelik yapılan saldırılar hala devam ediyor.
Bilhassa çocuklarımız ve gençlerimiz kuşatma altında. Zihinler işgal edilmek isteniyor. Kültüre, değerlere, akla ve inanca yönelik çok ciddi operasyonlar düzenleniyor.
Okul sistemi, ders kitapları, masallar, romanlar, dergiler, TV dizileri, müstehcen resim sergileri ve AB projeleri marifetiyle kendine yabancı, değerlerine yabancı, vatan duyguları köreltilmiş, sanat anlayışı törpülenmiş, algılarıyla oynanmış, hayatı düz mekanik bir çizgiden ibaret sayan, anlık düşünen, özgüvensiz bir nesil yetiştirilmek isteniyor. Ülkemizi topla, tüfekle yıkamayanlar elli yıldır zihinlerimizi esir almak için mesai harcıyor. Eğer bu alanda ciddi bir mücadele başlatamazsak bunun faturası çok ağır olacak.
Hatırlatalım, FETÖ bu ülkenin okullarında doğup büyüdü. CHP eğitim sisteminin yol açtığı tahribattan faydalanarak 50 yıllık bir eğitim planladı. Eğitim sistemimiz, zihinleri köreltilmiş, zayıf bireyleri FETÖ'nün kucağına itti. FETÖ ise bu zihinleri işleyerek onları ülke düşmanı, hain birer militana dönüştürdü. Bu alışveriş 50 yıl devam etti! Şimdi bu hain terör örgütüne karşı mücadele veriyoruz.
Peki, 15 Temmuz’u yaşayan bir ülke olarak neden bu durumu göz önünde bulundurmuyoruz? Neden hala eğitime önem vermiyoruz? Neden sendikalar eğitim alanında yaşanan bu sefaleti görmezden geliyor? Neden hala ders kitaplarımızda FETÖ propagandalarını görüyoruz ve neden bizim kendimize ait uzun vadeli bir eğitim politikamız yok?
Örneğin, çocuklar için yazılan hikâye kitaplarının içeriği hakkında bir bilgimiz var mı? Geçenlerde deşifre ettiğimiz ve sonrasında toplatılma kararı alınan “Açıl Kabağım Açıl” adındaki sapkın kitaplardan piyasada daha kaç tane olduğunu biliyor muyuz? Birçok hikâye kitabı cinsellik ve ağır şiddet içeriyor. Peki, ya gençler için yazılan kitaplar.