“Ayakta iskarpin veya fotin, yelek, gömlek, kravat, yakalık, caket ve bittabi bunların tamamlayıcısı olmak üzere başta siper-i şemsli (güneşlikli) serpuş… Bu serpuşun ismine şapka denir.” 1925 yılının ana gündem maddesi buydu. Ülkenin temel meselesi!
İki yıl kadar evvel de Ankara İstasyonu'ndaki Cumhurreisliği Kalem-i Mahsus Binası’nda mevzu Teşkilat-ı Esasiye’de dinin yerine gelince; Mahmut Esat Bozkurt ” Hıristiyanlığı koyalım” dedi. “Çünkü İslamlık terakkiye manidir! Bu dinle yürünmez ve kimse bize ehemmiyet vermez!”
Bu tutmayınca Türkçe Kur'an, Türkçe namaz ve camilere sıralar, elbiselikler konulması ve ayakkabılarla girilmesi şeklinde uzayıp giden bir dizi dinde ıslahat çalışmaları gündeme geldi. “Türk Kur’an’ı” tabiri de ilk defa bu dönemde ortaya atıldı ve ibadetlerin Türkçeleştirilmesi projesi hız kazandı.