Bu yıl 6.sınıf öğrencileri, Türkçe kitaplarının 13. sayfasına geldiklerinde kutup ayısının boğulmakta olan insana yaptığı o ayıp işaretle karşılaşacaktı. Neyse ki MEB o sayfayı yırtıp attı. Geçen yıl 6.sınıf sosyal bilgiler ders kitaplarından da “Türkçe olimpiyatlarını” öven bir sayfayı yırtıp atmıştık!
Milli eğitimin problemli olduğu bir gerçek. Hala ciddi anlamda üst düzey FETÖ temizliği yapılmadı. Bu tür bilgileri kitaplara yerleştiren komisyonlarda da bu bilgilere onay veren yetkili kişilerde de ciddi sıkıntılar mevcut.
Beni üzen, bilhassa Sosyal Bilgiler ders kitaplarında 15 Temmuz'un başlı başına bir ünite olarak yer almaması oldu. Oysa ilk kademeden itibaren 15 Temmuz ruhunun ders kitapları aracılığıyla yeni nesillere aktarımı sağlanabilirdi. Örneğin ilkokul öğrencileri için boyama kitaplarından, 15 Temmuz için yazılmış şiirlere, bestelenmiş müzik parçalarından okuma kitaplarına varana kadar bir dizi çalışma hazırlanabilirdi.
Bu ülkenin çocukları ülkesine hainlik yapan düşmanlarını da bağımsızlığı uğruna canlarını ortaya koyan kahramanlarını da tanımalıdır.
MEB müfredat değişikliğini kamuoyuna duyurduktan hemen sonra Hürriyet ve Cumhuriyet gazeteleri başta olmak üzere CHP'li vekillerin, kadın derneklerinin, FETÖ'cü yazar-çizer tayfasının, birinci gündem maddesi “eğitim” oldu. Henüz şehirli olamamış eğitimli yobazlardan Ayşe Arman örneğinde de olduğu gibi ne kadar çapsız, kalitesiz, ahlaksız insan varsa yalan yanlış bilgilerle müfredatın güya bilimsel, laik eğitime(!) aykırı olduğunu ispat etmeye çalıştı.
Atatürk'ü kullanarak FETÖ ve PKK gibi terör örgütlerine açıktan destek veren, ülkesini batılı devletlere şikâyet eden, bağımsızlığımıza kasteden küresel emperyalist çetenin gönüllü acenteliğini üstlenen CHP ise her zamanki sinsiliğiyle Atatürk'ün ders kitaplarından kaldırıldığını bahane ederek bundan siyasi çıkar elde etme derdinde!