Ufuk Coşkun Milat Gazetesi

Türkiye’nin Diriliş Vakti

Baştan söyleyeyim eğer bunun bir CHP- AK Parti yarışı ya da kavgası olduğunu düşünenler varsa yanılıyor. Bu bakımdan CHP’nin abuk sabuk seçim propagandalarını ağızlarında sakız yapan...

21 Haziran 2018 | 270 okunma

Baştan söyleyeyim eğer bunun bir CHP- AK Parti yarışı ya da kavgası olduğunu düşünenler varsa yanılıyor. Bu bakımdan CHP’nin abuk sabuk seçim propagandalarını ağızlarında sakız yapan yazarları pek anlayamıyorum. Oysa bu iki ayrı dünyanın, iki ayrı sistemin kavgasıdır. Türkiye’nin, Türklerin yeniden tarih sahnesine adım atacağı çok önemli bir dönemeçtir bu. Şöyle izah edeyim.

Moğolların doğudan batıya, Haçlıların da batıdan doğuya doğru yıkım ve imha faaliyetlerini yürüttüğü bir döneme gidelim. Anadolu’nun her iki taraftan da sıkıştırıldığı Beyazıt Akman’ın ifadesiyle, Türklerin adeta bir örsün üzerinde çekiçle dövülen kılıç gibi baskılara maruz kaldığı bir döneme. Türklerin, insanlık tarihinin en acımasız, en merhametsiz, iki büyük yıkıcı gücün tam ortasında kaldığı bir zaman dilimidir bu.

İşte böyle bir zaman diliminde Hadidi’nin dizelerinde zikrettiği gibi; “Makamım maşrık ve Ertuğrul’dur adım. Gazadır Rum’a gelmekten muradım. Bize bir köşe göster ki varalım. Ölünceye dek kâfire kılıç vuralım” diyen küçük bir aşiret, 2000 çadırlık obasıyla yaklaşık 3000 km’lik bir yola revan oldu. Allah, Süleyman Şah oğlu Ertuğrul’u böylesi kritik bir dönemde Bizans’ın sınırına yerleştirerek, ona bir kader çizdi. Çadırdan imparatorluğa doğru giden bir yoldu bu.

Öyle ki asla taht kavgalarına ve beylikler arası çatışmalara karışmayan bu boy, tam yüz yıl boyunca hiçbir büyük savaşa dâhil olmadı ve tüm enerjisini Bizans’la savaşmaya harcadı.

Hayme Ana/ Devlet Ana oğlu Ertuğrul’a tek bir şey söyledi. “Oğul, boyundan soyundan olsun olmasın insanlara adil davran. Adaletten ayrılma ki insanların birlik ve dirlik kazansın. Yüreğinden inancı, ağzından duayı, davranışından erdemi hiç eksik etme. Sabırlı ol oğul, ekşi koruk sabırla tatlı üzüm olur.” Nitekim oldu da.

Osman Gazi’ye o ulvi rüyayı gördüren işte bu düsturdu. Fatih’e İstanbul’u fethettiren işte bu erdemli davranıştı. Batı’nın yüzyıllardır içinden söküp atamadığı Türk korkusunun ve nefretinin kaynağı; işte bu gaza anlayışı ve adil bir birliktelikti.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Haydut Aileler; Rockefeller 13 Aralık 2018 | 1.652 Okunma Ezoterizm, Okültizm ve Newton 03 Eylül 2018 | 5.358 Okunma Eğitimde köklü reform şart 30 Ağustos 2018 | 440 Okunma İslam ve Değerleri Manipüle Ediliyor! 27 Ağustos 2018 | 333 Okunma Ruhu, aşk arındır 20 Ağustos 2018 | 2.323 Okunma