Ufuk Coşkun Milat Gazetesi

Yurtta adalet cihanda adalet!

Küresel çetenin ve ülkelerdeki satılık piyonlarının en çok sevdiği kavramlar; demokrasi, özgürlük, barış ve adalettir!  Bu kavramları kullanarak/ bahane ederek milyonlarca masum insanı katlettiler. Sadece...

19 Haziran 2017 | 170 okunma

Küresel çetenin ve ülkelerdeki satılık piyonlarının en çok sevdiği kavramlar; demokrasi, özgürlük, barış ve adalettir!  Bu kavramları kullanarak/ bahane ederek milyonlarca masum insanı katlettiler. Sadece ABD'nin Irak'a “özgürlük” getirme bahanesiyle katlettiği insan sayısı iki milyonu geçti. Bir milyondan fazla kadın dul, beş milyon civarında çocuk da öksüz bırakıldı. Dünyaya adalet getirmek için başlattıkları savaşın bilançosu çok ağır. 

Parçalanmış ülkeler, kollar, bacaklar… Enkaz altında kalmış çocuklar, darbeler, çatışmalı ortam, idam ya da suikast yoluyla öldürülen liderler, yerinden yurdundan edilmiş, evleri başına yıkılmış milyonlarca zavallı insan, terör saldırıları, cinayetler, kan ve gözyaşı… Hep adalet, barış ve özgürlük için! 

Küresel çetenin Türkiye'deki en etkili terör örgütlerinden FETÖ'nün “adaleti” PKK'nın “barışı” da işte böyle bir şey! 23 Aralık 2013'te gazeteci görünümlü FETÖ ajanı Ekrem DumanlıAdalet olmadan asla” diyordu örneğin. Peygamber efendimizi de alet ederek “Hırsızlık yapan kızım Fatıma bile olsa cezasını veririm” hadisini yolsuzluk ve rüşvet operasyonuna bağlayıp “adalet” gereği Tayyip Erdoğan'ın yargılanmasını istiyordu. Keza Yüce Divan'da “adalet” gereği aklanmalarını savunan çok sayıda ülke karşıtı insanın ısrarı da ortada!

Bir netice elde edilemeyince bu sefer PKK terör örgütünün sivil uzantısı devreye sokuldu. Demirtaş'ın “barış” çağrısında bir gecede tam 50 masum insanımız katledildi. “Barış” için 16 yaşındaki masum Yasin Börü'nün başını taşla ezerek parçaladılar! Birçok ilde patlayan bombalarda yüzlerce sivil insan hayatını kaybetti. Hep barış ve adalet için! Oysa hakikatte direnen son kalenin şerefli komutanını düşürmek ve ülkeyi küresel çeteye teslim etmek istiyorlardı. 

Medya organlarında da Türkiye'yi DAEŞ'e yardım ve yataklık eden terörist bir ülke olarak gösterip Erdoğan'ı da DAEŞ'in bir numaralı destekçisi ilan ettiler. Nihai hedefleri Erdoğan'ı Lahey “Adalet” Divanı'nda savaş suçlusu olarak yargılatmaktı. İçeride de yurtta adaletin tesisi için kâfi miktarda “Tayyip Efendi eninde sonunda asılacaktır” “Katil Erdoğan” türünden manşetler atıldı. Terör yuvası haline gelen medyalarına el konulunca da “özgür basın susturulamaz”  “adalet istiyoruz” palavralarıyla yine adalet maskesi takarak günlerce eylem yaptılar!

Onlara göre devletin gizli bir operasyonunu çarşaf çarşaf yayınlayarak “Lahey yolu göründü” türünden haber ve tehditler savuran casuslar için özgür medyaya dokunulmamalıydı! Kısacası özgür medya, PKK'yı, FETÖ'yü değil Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni terör örgütü olarak gösterdiğinde bir anlam kazanıyordu! Peki, FETÖ'nün adalet maskesi takarak başlattığı operasyonlarda CHP ne yaptı? Ana muhalefet partisi olarak ülkesinin yanında mı yer aldı?  Ne gezer! Başından beri terör örgütleriyle birlikte küresel çetenin pek özgürlükçü dünyasına hizmet etti. Bugün de farklı bir şey yapmıyor. 

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Haydut Aileler; Rockefeller 13 Aralık 2018 | 1.652 Okunma Ezoterizm, Okültizm ve Newton 03 Eylül 2018 | 5.358 Okunma Eğitimde köklü reform şart 30 Ağustos 2018 | 440 Okunma İslam ve Değerleri Manipüle Ediliyor! 27 Ağustos 2018 | 333 Okunma Ruhu, aşk arındır 20 Ağustos 2018 | 2.323 Okunma