SABAH’la Otomotiv Sohbetleri’nin konuğu Mercedes-Benz Türk Direktörler Kurulu Başkanı Süer Sülün’e göre, otomotiv sektöründe Türkiye’nin en büyük kozu verimlilik, yetişmiş insan kaynağımız ve mühendislik yeteneğimiz
Türkiye, otomotivde düne kadar pazar potansiyeli, genç nüfusu,
maliyet avantajı ile yatırım çekiyordu. Ancak, bugün işler değişti.
Pazar potansiyeli, coğrafi konum ve maliyet avantajına, şimdi de
insan kaynağı, mühendislik yeteneği ve Ar-Ge teşvikleri
eklendi.
SABAH'la Otomotiv Sohbetleri'nin bu haftaki konuğu Mercedes-Benz
Türk'ün Direktörler Kurulu Başkanı Süer Sülün de, Türkiye'nin
potansiyelinin yabancı sermaye için en cazip teşvik olduğunu
söylüyor. Yatırımcının Türkiye'ye sadece maliyet avantajıyla
gelmeyeceğini anlatan Sülün, "Türkiye'de pazar var. Potansiyel var.
İnsan gücü var. Kaynak var" şeklinde konuştu.
Yabancı sermayenin Türkiye'yi neden seçmesi gerektiğini
Mercedes-Benz Türk'ten çarpıcı örneklerle anlatan Sülün, şöyle
devam etti: "İstanbul'da 4 bin, Aksaray'da 2 bin olmak üzere toplam
6 bin çalışanımız var. Çalışanlarımızın yüzde 85'i yabancı dil
biliyor. Aralarında çift lisan bilenler var. Türkiye'den ve yabancı
üniversitelerden mezun olmuş, çalışkan insanlar. Avrupa'da haftada
36 saat çalışılırken, biz 45 saat çalışıyoruz. 15 gün resmi iznimiz
var. Avrupa'da ise 30 gün. Mazeretsiz işe gelmeme oranı bizde yüzde
2'nin altında. Avrupa'da yüzde 8'ler civarında. Cuma günü öğleden
sonra Avrupa'da çalışacak adam bulamazsın. Biz de herkes işinin
başında olur. Bu yüzden verimliliğimiz çok yüksek."
İKİNCİ AR-GE MERKEZİ AKSARAY'A