Atatürk’e ve onun laik-demokratik bir hukuk devleti olan
Cumhuriyet’inin kurucu değerlerine, alenen düşman olan
ihvancı-yobaz zihniyet iyice gemi azıya almış durumda ne yazık
ki.
Milleti sosyo-kültürel olarak Araplaştırmaya, bürokrasiyi
cemaatleştirmeye, toplumu kamplaştırıp-kutuplaştırmaya yönelik
faaliyetler giderek artıyor.
Son günlerde hem ekonomik çöküşü perdelemeye ve gündemden
düşürmeye, hem kamusal sermayeli bankalar dışında yönetimine yandaş
ataması yapılacak yeni bir “arpalık” aramaya, aynı zamanda da
Atatürk’e ve onun mirasına açıkça düşmanlık yapmaya yönelik,
konuşmalar, yayınlar ve gündem oluşturma gayretleri yoğunlaştı.
Türk Medeni Kanunu’nda her yurttaş için “hak ve varlık mirasına”
ilişkin, 134’üncü madde yürürlükteyken, Anayasanın 139’uncu
maddesinde Atatürk’ün vasiyetinin açıkça geçerli olduğu yer
almışken, 12 Eylül darbe döneminde bu konuda yapılan teşebbüs,
Anayasa Mahkemesi’nden dönmüş olmasına rağmen, miras haklarına,
anayasaya, örf-adet ve teamüllere tamamıyla aykırı olarak,
Ata’mızın bizzat el yazısı ile kaleme aldığı mirasını yok saymak
suretiyle, CHP tarafından gelirini almaksızın temsil edilen yüzde
28 azınlık hisselerinin Hazineye devrine dair “kanun” çıkarılması
teşebbüslerini, hayret, üzüntü ve tepki ile izliyoruz maalesef.
Ülke ekonomik krizin eşiğindeyken, kredi derecelendirme şirketleri
tarafından bankacılık sektöründe kredi notları ardı-ardına
indirilirken, bankalarda geri dönmeyen, donuk krediler nedeniyle
aktif kalitesinin giderek bozulmasından endişe edilirken, böyle
hukuksuz ve yersiz bir kanun çıkarmaya, teşebbüs etmek, ekonomide
&ldq...