Genelde dünyada, özelde Türkiye’de ekonomik gidişat, ağır borç yükü ve şişirilen borsalar tedirginlik yaratıyor.
Geçen gün Aydınlık.com.tr’de ABD’li ünlü para taciri ve yatırımcılardan Jim Rogers’ın bir açıklaması yayınlandı.
J. Rogers özetle; “… ABD’deki bazı hisse senetleri bir balona dönüşüyor. Balonlar oluşuyor ve sistem tamamen çökecek. Devletlerin iflas ettiğini göreceksiniz İzlanda gibi. Başka ülkeler de bu kez batacak…” demiş.
Oldukça karamsar, rahatsız edici ama maalesef gerçekçi öğeler içeriyor bu açıklama.
Devletler kuşkusuz ki gemiler gibi batmazlar. Ama Yunanistan örneğinde yaşandığı gibi ekonomik ve sosyal olarak dibe vururlar.
Yoksullukla, işsizlikle toplumsal çatışma ve kaosla, uluslararası sermayeye diz çökmek zorunda kalırlar.
Bugün Türk ekonomisinde de J. Rogers’ın belirttiği türden “balonlar” oluşmuş vaziyette maalesef.
Öncelikle özel ve kamu sektörünün dış borçlarının toplam 404 milyar doları aşmasının yanı sıra, hane halkının çoğunluğunun kısa vadeli borç yükü de- gelirleri artmadığı halde- hayli artmış vaziyette. Bu borç yükünün taşınması ve çevrilmesi genelde ekonomi, özelde ise hane halkı için hiç de kolay görünmüyor.