Bankalar Birliği Başkanı ve Ziraat Bankası Genel Müdürü Hüseyin
Aydın, geçen hafta “bazı işletmelerin kredilerde cari koşullarla
yapılandırma isteği gayet normal” diyerek, “yapılandırma ne ayıptır
ne de suç” şeklinde açıklamalarda bulundu.
Söylediği ilkesel olarak yanlış değil kuşkusuz ki. Özellikle içine
girdiğimiz bugünkü gibi ekonomik sıkıntılı süreçte bankaların,
faaliyetlerini-üretimini-ticaretini sürdürme imkanı ve şansı
olduğu, teminatlarının yeterli görüldüğü düşünülen firmaların,
kredi ve borçlarını vade -ödeme planı- faiz vb. ayarlanması gereken
hususlarda, yeniden yapılandırması akla ve ekonominin gerçeklerini
uygundur.
Ancak, fiilen batmış, üretim ve rekabet gücünü yitirmiş,
teminatları yetersiz kalan, yanlış ya da kötü yönetilen, ayağa
kalkma imkanı görülmeyen firmaları sırf “yandaş” diye yüzdürmeye
çalışmak ve batık firmaların kredilerini yeniden yapılandırmak, bu
durumu istismar etmek olur.
Böyle kötüye kullanılan yeniden yapılandırmalar, bankaların donuk
ve giderek batık kredilerinin artmasına ve aktif kalitelerinin
bozulmasına yol açar. Reel sektörün krizini bu sefer bankaların
sırtına yıkar.
Bu tür kredilere uluslararası bankacılık literatüründe “NINJA
LOANS” yani “NINJA Kredileri” deniliyor.
Açılımı ise; no income, no jobs, no equity.
Yani; geliri yok, istihdamı yok varlığı yok demektir. Bu tür NİNJA
kredilerini veren ve yüzdüren bankalara da “Zombie Bank” yani zombi
(yaşayan ölüler) bankalar deniyor.
Bankacılık sektörünü Ninja kredilerden korumak ve ZOMBİ Bankaların
ortaya çıkmasına kesinlikle meydan vermemek ve &cc...