Artık anladık ki, Türkiye’de kimse sebep olduklarından dolayı ne
rezil olur, ne de mahçup!
Ekonomimiz üst üste 3 çeyrek yıldan beri küçülüyor, insanlarımız
fakirleşiyor. Ama orta yerde bu çöküşün ve krizin sorumluluğunu
üstlenecek, kamuoyundan özür dileyecek, mahçup olacak, utanacak,
sıkılacak hiçbir kişi ve/veya makam sahibi gözükmüyor ne hikmetse.
Gerçekten de ekonomide son yılların en ağır ve en derin kriz
tablosuyla karşı karşıyayız ne yazık ki.
Çift haneli işsizlik, enflasyon ve faiz oranlarının yanı sıra
yıllık ortalama yüzde 1.2 olan nüfus artışını dahi karşılayamayan
büyüme -pardon- küçülme oranlarıyla yüz yüzeyiz aylardan
beri.
Gelişmiş demokrasilerde, ülke ekonomisini çöküşe sürükleyen
politikaların sorumluları ya istifa ederler, ya da görevlerinden
alınırlar. Türkiye’de ise bu ağır ekonomik çöküş tablosunun
müsebbipleri hiç sıkılmadan, en ufak bir özeleştiri yapmadan,
hiçbir şey olmamış gibi konuşmaya, ucuz algı operasyonları yapmaya
ve gelecek aylarda ve de yıllarda nurlu ufuklar vaadeden nutuklar
atmaya aynen devam ediyorlar.
Milleti şubat soğuğunda, 1 TL daha ucuza alabilmeleri için,
patates-soğan kuyruklarına soktular ve buna da "varlık kuyruğu"
diyebildiler. Aynı kafa şimdi de ekonomik küçülmenin ve
fakirleşmenin artış hızında azalma var diye düğün bayram yapacak
neredeyse.
Çok kanallı ve tek sesli, iktidar borazanı medya da, bunu hiç
utanmadan sanki bir başarı göstergesiymiş gibi sunmaya çalışıyor
kamuoyuna.
&nbs...