AKP iktidarı yerel seçimlerin yapılacağı Mart 2019’a kadar
giderek derinleşeceğinden ve kötüleşeceğinden endişe ettiği
ekonomik gidişata ilişkin nafile gayret sarf ediyor, akla ziyan
tedbirler almaya çalışıyor.
Teşhisi yanlış koyduğu, gerçekleri ve sorunları halının altına
süpürmeye çalıştığı ve gerçekçi olmadığı-olamadığı için de
inandırıcılığını ve kredibilitesini hızla yitiriyor.
T. Erdoğan’ın iktisat teorisinin ve pratiğinin tam tersine
-esasında bir sonuç olan- “faizin” tüm kötülüklerin sebebi olduğuna
dair ısrarlı iddiaları ve konuşmalarına rağmen, nasıl ki bugün
dünyanın en fahiş ve yüksek faizini veren/ödeyen üç ülkeden birisi
haline sürüklendiysek, enflasyonda da korkarız ki aynı yanlış yola
sapacaklar.
Bakın, bugün ticari bankalar yüzde 45-50 oranının altında borçlu
cari hesap kredisi kullandırmıyorlar. Faiz şampiyonu haline gelen
Türk ekonomisi, şimdi de dünyada en yüksek ve en kötü enflasyon
oranlarına doğru sürükleniyor maalesef.
Ekonomiden sorumlu Bakan B. Albayrak ise, ya işin vahametini tam
kavrayamadığı, ya da milletin zekâsını fazlaca önemsemediği için
olsa gerek, yine yeni bir enflasyonla mücadele programı açıkladı
geçen gün.
B. Albayrak daha 15 gün önce büyük iddialarla açıkladığı Yeni
Ekonomi Programının birçok hedefinin gerçekleşmeyeceğinin daha
bugünden ortaya çıkmasına rağmen, yılmadan-usanmadan, yine iş
dünyasının önde gelen isimlerini sıra sıra önüne oturtup, enflasyon
mücadelesinde mucizevi bir fikri “şapkadan tavşan çıkarırcasına”
ortaya koyuverdi.
Neymiş, “rızaya dayalı olarak” yani gönüllü olarak,
“paydaşlar&rdq...