İktidar, “Türk’ün Türk’e” propagandasından öteye gitmeyen, algı
operasyonları, istatistik revizyonları ve hamasetle ekonomik
gerçeklerden ve sonuçlarından kaçmak için adeta kafasını kuma
gömüyor. Emir-komuta ile faizlerin düşürülebileceğini,
patates-soğan depolarını basarak fiyatların aşağıya
çekilebileceğini, marketlere zabıtaları salarak enflasyonla
mücadele edilebileceğini zannediyor.
Ama bu gayrı-ciddi ve trajikomik nafile girişimlerin, hiçbir kalıcı
yararının ve etkisinin olmadığı ve olamayacağı da aşikâr.
Ancak, iktidar sorunları halının altına süpürerek, ekonomik
gerçekleri gözlerden kaçırmaya çalışırken, seçim paniği ile alınan
sözde önlemlerle ekonomik krizin daha da derinleşmesine sebebiyet
verilirken, ciddi yerli ve yabancı akademisyenler, uzmanlar,
yatırımcılar, bankacılar ve ekonomistler Türk ekonomisinde aslında
neler olduğunu ve/veya neler olabileceğini gerçekçi bir biçimde
anlamayı, tespit etmeyi ve alternatif öneriler paylaşmayı
sürdürüyorlar bir yandan da.
İşte uzun süredir Türk ekonomisi ile ilgili eleştiri-öneri ve
tespitlerini paylaşan John Hopkins Üniversitesinin ekonomi
Profesörü Steve Hanke de bu isimlerden birisi.
Steve Hanke, geçmişte Bulgaristan parasının (leva) ve ekonomisinin
içine düştüğü yüksek enflasyon ve devalüasyon sarmalından çıkması
için Para Kurulu önerisiyle gündeme gelmiş ve Arjantin, Estonya,
Ekvator gibi ülkelerde de para birimiyle ilgili yeniden yapılanma
çalışmaları yürütmüş, uluslararası tanınmışlığı olan bir
iktisatçıdır.
S. Hanke’ye göre, “...istikrarsız ve doğası gereği zayıf bir para
birimi...” olarak tanımladığı Tü...