Yukarıdaki başlık bilinen yaygın deyişle "Bu ne perhiz, bu ne
lahana turşusu" olarak da konulabilirdi belki.
İktidarın "Tavşana kaç, tazıya tut" kurnazlığıyla ifade
edilebilecek, adeta bizlerin aklıyla alay eden çelişkili
politikaları artık bıkkınlık veriyor.
Neymiş T. Erdoğan bölücü terör örgütü ile organik bağı olan HDP
sözcüsünün 23 Nisan özel oturumunda TBMM’de yaptığı konuşmasını
dinlememek için locasından ayrılmış.
Bravo doğrusu. Milliyetçilik dediğiniz ancak böyle olur
herhalde.
Hem Hazineden 93 milyon TL (92.2 milyon TL) yerel seçim yardımı
yapacaksınız, hem de Meclis’te konuşmasını dinlemeyerek bölücü
terörle ne kadar da güzel mücadele ettiğinizi dosta düşmana
göstereceksiniz öyle mi?
Bu nasıl bir iş ve nasıl bir politikadır acaba?
Bugün HDP diye bir parti hala TBMM’de yer alıyorsa, hala 93 milyon
TL Hazine yardımı ödeniyorsa, bunun bir numaralı sorumlusu
iktidardır.
Hem 93 milyon TL Hazine yardımı vereceksiniz, hem HDP’nin
faaliyetlerine göz yumacaksınız, hem de muhalefeti HDP’lilerle
işbirliği içinde olmakla olarak suçlayacaksınız.
Yerel seçimlerin öncesinde yazmıştım, bir kez daha tekrarlayalım,
bakın ne demişiz; "...Tam ve eksiksiz, gerçek bir demokraside
elbette siyasal partilerin kapatılması söz konusu değildir.
Ama vahşi ve kanlı terör saldırılarını yapan bölücü örgütle, aynı
amaç ve eylem birliği içinde olan odakların, parti-dernek vb. adı
altında birer "demokratik toplum" unsuru olarak görülmesi de mümkün
değildir.
Aksi, demokrasinin bizzat kendi ayağına ateş etmesi anlamına
gelir.
Yakın geçmişte, AB üyesi olan İspanya’da, ayr...