Kıbrıs konusu Türk milleti için milli davadır. Kıbrıs Türk milleti için vatan toprağıdır. Kıbrıslı soydaşlarımız, Türk milleti için öz kardeştir.
Anavatan Türkiye, dünyadaki bütün Türkler için Anavatandır.
Kıbrıs, Osmanlı’dan bugüne Türkiye Cumhuriyeti'nin vazgeçilemez ve
devredilemez tarihi-siyasi-ekonomik ve stratejik hak ve
çıkarlarının olduğu, Akdeniz’in batmayacak bir uçak gemisidir.
KKTC, 1974 Barış Harekâtından sonra kurulmuştur. Kıbrıs Türkü, Türk
askerinin ve Türk milletinin tam ve eksiksiz desteği ile o günden
bu yana 45 yılı aşkın süredir bağımsız, korkusuz ve özgür biçimde
barış içinde yaşamını yürütmektedir.
Kıbrıs, milli kahramanlarımız Dr. Fazıl Küçüklerin, Rauf Denktaş’ların önderliğini yaptığı var olma, bağımsız ve milli olma mücadelesini Anavatan Türkiye ile omuz omuza vererek, bu uğurda can vererek, kan dökerek bugünlere gelmiştir.
Enosis çığlıklarıyla adayı Elenleştirmeye çalışan Yunan-Rum
ittifakının saldırı, katliam ve darbelerine karşı milli mücadele
verilerek kurulmuştur KKTC.
Türkiye, elinden gelen her maddi ve manevi katkı ve fedakârlığı bu
vatan toprağına ve soydaşlarımıza hiçbir karşılık beklemeden seve
seve, gönülden yapmıştır, yapmaya devam etmektedir, gelecekte de
edecektir.
Yunanistan ve Rumların AB üyeliğini fırsat bilerek, “çözüm” adı
altında adayı “AB toprağı” yapma teşebbüsleri asla kabul edilemez.
Türkiye’nin garantörlüğü sadece Kıbrıs Türklerinin varlığı ve
bağımsızlığının garantörlüğü değil, Türk milletinin ve Türkiye
Cumhuriyetinin Akdeniz’deki güvenliği, varlığı ve çıkarlarının da
garantörlüğüdür.
“Çözüm” adı altında, yılan hikâyesine dönen,
çözümsüzlük-müzakerelerinden hayırlı bir sonuç çıkmaz, çıkamaz.
KKTC’de, ulusal benliğini yitirmiş, aşağılık duygusu içinde, AB
ve Rum muhibi olmuş, AB pasaportu almak hevesiyle, bağımsız ve
milli devletinden vazgeçmeye hazır, vatansız-bayraksız sözde
solcuların, “yes be annemci” gayrı-milli tiplerin “çözüm”
maskesiyle adayı AB toprağı yaparak, asimile olmayı kabul etmeleri,
Türkiye’nin umurunda bile olmaz olmamalıdır.
Kıbrıs’ta “sandıkla” değil, canla-kanla bağımsız ve milli bir Türk
devleti kuruldu.
Öyle ‘hamaset edebiyatı’ falan diyerek, kimse bu gerçeği
küçümseyemez, yok sayamaz
Bu işler öyle basit değil. Herkes aklını başına almalı.
Türkiye’ye karşı AB ve Rum ağzıyla yakışıksız ve küstah söz ve
tavırlarla kimse ucuz kahramanlığa kalkışmamalıdır.
Kıbrıs bizim için canımız kadar sevdiğimiz “yavru vatan”
toprağıdır, Kıbrıslı soydaşlarımız da kardeşimizdir.
Her yıl 500 milyon dolardan bir milyar dolara varan miktarda direkt
ve dolaylı mali destekle, Kıbrıs Türkü ekonomik olarak yalnız
bırakılmamıştır.