Bu gidişle sadece ümmetçi-ihvancı-mezhepçilere değil, tüm
dünyaya örnek olacak ülkemiz inşallah.
Nasıl mı? Tabii ki enflasyonu bir ay içinde nasıl düşürdüğümüzü
dosta-düşmana göstererek.
Siz bakmayın münafıkların Türkiye’nin enflasyon-faizler ve
işsizlikte çift haneli, ağır dış borçlu, resesyona sürüklenen bir
ekonomi olduğunu söylediklerine.
Bunların hepsi dış güçlerin algı operasyonu çünkü.
Enflasyon kasım ayında düştü mü düştü! Nasıl düştü? Kozmetik mi,
kalıcı mı? Ekonomi stagflasyonda mı? 2019 ilk çeyreğinde
slumpflasyona girecek mi?
Bu soruları boş verin. Yani haticeye değil, neticeye bakalım.
İlk olarak Allah’ın izniyle dış güçler bu sefer kumpas yapamadılar
petrol fiyatlarında.
Brent petrolün varil fiyatı ekim ayı sonunda 80 dolarken, kasım ayı
sonunda 60 dolarlara iniverdi. Akaryakıt fiyatları da düşüverdi
böylece. Dış güçler bu ay kumpastan ve algı operasyonundan
vazgeçtiler herhalde...
İçerde ise, ağır ve vahim yolsuzluk olaylarını, belge ve
rakamlarıyla raporlayarak, iktidarı zor durumda bırakan Anayasal
kurumlardan Sayıştay’ın, ilgili ve sorumlu Başkan Yardımcısını
görevden alıverdiler.
Ne oldu? Yolsuzluk-hukuksuzluk, ihale usulsüzlükleri vb. iddialar
hemen kesiliverdi.
TÜİK’in ardı ardına yüksek enflasyon ve yüksek işsizlik rakamları
açıklayan Başkan Yardımcısı da görevden alınınca, pembe haberler ve
veriler ardı ardına gelmeye başlayıverdi.
Tabii kahraman Belediye zabıtalarının marketlere aman vermeyen sıkı
takipleri, topluca fiyat indirimi ve faiz oranları belirleyen
firmaların ve bankaların muhteşem işbirliği, azıcık piyasa ve
ekonomi kurallarına aykırı da olsa...