Türkiye ekonomide hemen her konuda olduğu gibi özelleştirme programı ve uygulamalarında da sınırsız-hesapsız ve yanlış yönlere savruldu maalesef.
Ben her zaman gerçekçi, ideolojik saplantısı olmayan, ulusal çıkarları ve dünya gerçeklerini gözeten, uygulanabilir ve sürdürülebilir ekonomi politikalarından yana oldum.
Kuralsız, kontrolsüz ve denetimsiz serbestleşmenin ve piyasa tapınıcılığının yanlış olduğunu ısrarla vurguladım.
Nitekim bugün dünyada ve ülkemizde yaşananlar ve geldiğimiz nokta gösterdi ki, sınırsız, ölçüsüz, kontrolsüz piyasalar da, serbestleşme de, yabancılaşma da sakıncalıdır. Piyasalar her şeye kadir değildir.
Sebep oldukları zararları milletin ve kamu kaynaklarının üstüne yıkmaktan hiç sıkılmazlar.
O halde stratejik ve ulusal çıkarlarımızı gözeten, denetim ve düzenlemenin tüm kurum kuruluşlarıyla çalıştığı, doğru ve düzgün bir ekonomi politikasını oluşturmalı ve hayata geçirmeliyiz.