T. Erdoğan’ın Mehmet Şimşek’i kastettiği iddia edilen ağır
eleştirileri hafta sonunda ekonomi gündemine oturdu bir anda. Ama
“Basra harap olduktan sonra” tabirini
hatırlatırcasına, bugün Türkiye izlenen neo-liberal kumarhane
ekonomisi politikalarında çıkmaz sokağa sürüklendikten sonra
yapılan bu eleştiriler için biraz geç kalınmadı mı sizce?
Bizim yıllardır yaptığımız uyarı-eleştiri ve önerilerimizi
görmezden gelenler bugün ekonominin başına getirdikleri sorumludan
şikâyet eder hale geldiler sonunda.
Bakın bu köşede yıllar önce neler yazmışız;
1- “Türk Hazinesi’nin başına bakan olarak getirilen Sayın Mehmet
Şimşek’in aynı zamanda İngiliz vatandaşı olduğu ortaya çıktı.
Tekzip edilmeyen bu haber doğruysa tam bir siyasi skandalla karşı
karşıyayız demektir.
Sn. Mehmet Şimşek’e atfen basında çıkan bir açıklamada, “vize
kolaylığı için İngiliz vatandaşı olduğunu ve bunun yasal olduğunu”
söylediği belirtiliyor.
Yasal olabilir ama meşruiyet sorunu yok mudur?
Hiç şüphe yok ki, bu durum yasal olsa bile etik olarak meşruiyeti
oldukça tartışmalı bir durumdur.
Sayın Mehmet Şimşek Türkiye’de kritik ve sorumluluk gerektirecek
hiçbir ekonomi üst düzey yöneticiliği tecrübesine sahip
değildir.
Ekonomi bürokrasisi ve devlet yönetiminde tecrübe ve birikimi
yoktur.
ABD elçiliğinde görev yapmış, daha sonra Merrill Lynch isimli
uluslararası yatırım bankasında çalışmıştır.
Son görevi ise bu yatırım bankasının “sabit getirili yatırımlar”
sorumluluğuydu. Yani Sn. Mehmet Şimşek, Türkiye’ye yüksek reel faiz
karşılığında para satan bir aracı bankanın orta düzey bir
görevlisiydi.
...