Ne demişler, emir demiri kesermiş! T. Erdoğan ki, bir sözü ile
cihanı titretir.
Bir bakışı ile 7-8 belediye başkanı aynı anda devrilir.
Hele ey Amerika, ey Merkel, ey Esad vb diye haykırdığında yeri göğü
inletir.
Ama gelin görün ki şu “hain faiz lobisine” bir türlü söz geçmiyor,
geçirilemiyor nedense?
Hâlbuki her fırsatta “faizi indirin, faiz bütün kötülüklerin
anasıdır” mealinde konuşuyor, söylüyor aylardır hatta
yıllardır.
Ama faizler inmek bir yana, yükseldikçe yükseliyor. Öyle ki,
Türkiye’de faiz oranları gelişmiş ve gelişmekte olan toplam ilk 50
dünya ekonomisi arasında en yüksek, yani en fahiş seviyeye gelmiş
durumda.
Şaka bir yana, T. Erdoğan, hempaları ve de bazı danışmanları hala
faizin bir “sebep” olduğunu düşünüyor olmalılar herhalde. Hâlbuki
faiz ekonomi literatüründe bir “sonuç” olarak nitelenir.
Neyin sonucu, yüksek enflasyonun, tasarruf yetersizliğinin, sermaye
eksikliğinin, siyasal istikrarsızlığın, hukuk devletinden
uzaklaşmanın, yatırım ikliminin ve beklentilerinin bozulmasının ve
daha birçok iç ve dış ekonomi-politik etkenin sonucudur faiz.
O nedenle, emir-komuta ile faizler inmez-indirilemez. Denemesi
bedava.
Verin emri indirin faizi, görün bakalım dünyanın kaç-bucak
olduğunu.
Faizler bu ortamda ve koşullarda zoraki indirilmeye ve baskılanmaya
çalışılırsa, sonuç, yüksek enflasyon ve patlayan döviz kurları ve
onu takiben kredi batıkları ve şirket iflasları olur büyük
olasılıkla!
Faizlerin yüksekliğinden yakınmak ayrı bir şey, emir-komuta ile
faizleri indirmeye çalışmak başka bir şeydir.
Elbette ülkenin kaynaklarını, yatırım-üretim yerine,
yü...