Önce şu “yerli ve milli” tanımlamasına bir açıklık getirelim.
Tarih 23 Nisan 2013 yer Ankara Yenimahalle Belediyesi Kültür
Merkezi. Salonda ve dışında tamamı gönüllü olan, kendi mütevazı
olanaklarıyla yurdun dört bir yanından gelen 15 bine yakın
Atatürkçü-milliyetçi yurtsever ve demokrat insanımız var.
2011 yılında “Milli Anayasa Forumu” adı altında bir araya gelen bir
avuç yürekli-yerli-milli aydın ve öncü ismin, bölünme anayasasına
ve kumpaslara karşı başlattığı demokratik Kuvayı Milliye hareketi,
o gün, “Milli Merkez” adını almak için toplanmış vaziyette.
Sağ-sol demeden, köken-mezhep ayırmadan, partilerüstü demokratik
bir kuvayı milliye hareketi olan Milli Merkez “Atatürk’te
Birleştik” şiarıyla adım atıyor.
Kürsüde Ankara temsilcisi olarak bendeniz, konuşmamı yapıyorum.
Ulusal Kanal ise başından sonuna kadar bu tarihi demokratik
birlikteliği canlı olarak naklen yayınlıyor.
Konuşmamda Milli Merkez’in, hiçbir iç ve/veya dış güç odağı ile
ilişkisinin olmadığını, hiçbir kişi-parti veya oluşumun arka
bahçesi olmadığını, siyasi ve mali olarak bağımsız olduğunu ve
“yüzde yüz yerli ve milli olduğumuzu” katılımcıların coşkulu
destekleri ile kamuoyuna açıkladım.
Takiben aynı tarihli ve bilahare birçok köşe yazımızda da bunu
tekrarladım. Arşivler ortada.
Yani övünmek gibi olmasın yakın geçmişte “yerli ve milli” olan ve
olduğunu gurur ve cesaretle söyleyen bizlerdik.
Ne mutlu bize ki, verdiğimiz demokratik-kararlı mücadele ve hayatın
gerçekleri sonucunda, bugün “yerli ve milli” olmak kavramı
yaygınlaştı ve geniş kabul gördü. Bunu bugün söyleyenlerin
geçmişt...