Artık biliyor ve görüyoruz ki ortaya çıkan-çıkarılan bu
yolsuzluk-kayırma iddiaları esasen sadece buzdağının görünen
yüzüdür.
Buna rağmen iktidar, büyük bir hazımsızlıkla, halkın iradesiyle
seçilen belediyelerin icraatlarını sabote etmek amacıyla, akla
ziyan-hasmane ve nafile işlere tevessül edecek gibi görünüyor.
Millet iradesi söyleminin sözde kaldığı, özde ise
partizanca ve keyfi karar ve uygulamaların başlatılacağının
işaretlerini veriyor.
İşte, Ticaret Bakanlığı’nca, imkân ve kaynaklarının yandaşlara hortumlandığı iddia olan Belediye şirketlerine atama yetkisinin engellemek istendiğine dair medyaya yansıyan haberler bunun ilk örneği gibi adeta. Yine Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın yıllardır belediyelerin yetki ve sorumluluğunda olan Kentsel Dönüşüm Yönetmeliğinin ”Uygulama Alanları” tanımını değiştirerek benzer bir adım daha atması da başka bir gösterge.